“Sayın Kurtulmuş,” Eğer gerçekten birleşme ve ortak kaderden söz ediyorsanız, o zaman Kürt milletinin kendi coğrafyasında kendi kaderini tayin (Federal Statü) hakkını tanımanız gerekir. Birlik zorla değil, rızayla olur; rıza da adaletle başlar ve Adalet ise Hak sahibi olan

Dostlar canlar tam bir senedir ölüp diriliyoruz Baba bugüne kadar ne dediyse hepsi bir bir ortaya çıktı avukatlarımızın büyük mücadeleleri ile kuyu adeta iğne ile kazar gibi gerçek delilleri ortaya çıkardılar #RojiniSavuniyoruz

Türkiye’nin bütün resmi kurumları İngilizce, Arapça, Fransızca ve daha birçok dilde paylaşım yapıyor; kimsenin sesi çıkmıyor. Ama iki kelime Kürtçe yazıldığında aynı çevreler anında öfke nöbetine giriyor. Bu tepki ne dile ne de harfe — doğrudan Kürt varlığına yöneliktir.

Kimsenin çabalarına saygısızlık etmek istemem; ancak gözlemlediğim kadarıyla birçok değerli siyasetçi, hukukçu, yazar ve düşünür, toprak sahibi bir millet olarak Kürtlerin uluslararası hukukta sahip olduğu haklar konusunda ya yeterince bilgiye sahip değil ya da bu hakikatleri

Sevgili Kürdler kuzey Kurdistan için Fırtına yaklaşıyor… Türklerin iktidar kavgasında Dananın kuyruğu koptu kopacak, ama nerede koparsa kopsun, rüzgâr ilk önce Kürtlerin kapısını çalacaktır. Bu yüzden özellikle Türkiye metropollerinde yaşayan Kürtler; artık birbirinizden uzak

Dîyarbekir Kitap Fuarı ZİWAN-KOM Standı.

Bu yazı bir “barış metni” değildir; Türk devletinin çıkarlarıyla Öcalan figürünü yeniden çakıştırma denemesidir. Barış söylemi üzerinden yürüyen bu metin, gerçekte Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkını perdeleyen, işgal ve asimilasyon rejimini normalleştiren bir ideolojik

İki gündür Kürtçe üzerinden koparılan gürültü, aslında şeytani bir perdeleme stratejisidir. Devlet, görünürde “dil tartışmalarıyla” dikkatleri yönlendirirken, perde arkasında Kürtlerin toprak sahibi bir millet olarak uluslararası statüsünü işbirlikçileriyle sessizce törpülüyor.

Bir İlim insanı gibi değil, bir sokak serserisi gibi paylaşımlar yaparak Kürdlere hizmet ettiğini zan eden bu hastalıklı kişiliğin rehabilitasyona ihtiyacı vardır. Yazık…

Metiner ve Kürt Milliyetçiliğine Dair Gerçekler “Çok güçlü bir Kürt milliyetçiliği dalgası geliyor” diyen Metiner, aslında korkusunu itiraf ediyor. Çünkü bu dalga, bir ideoloji değil; işgal altında tutulmuş bir milletin uyanan tarih bilincidir. Kürt milliyetçiliği, kimseye

Kemalist Mansur Yavaş’ın bugün kendi sayfasında paylaştığı bir köşe yazısı vardı. O köşe yazısında onlarca devletten resmi dil ve ana dil örneklerini alarak hukuksal olarak Kürtlere anadilde eğitim dahi verilemeyeceğini ispatlamaya çalışıyordu. Türkiye’deki bir çok yöneticinin X

📜 Cevap Notum Her hak sahibine hakkını teslim etmek gerekir; Kadir Amaç’ın kaleme aldığı bu yazı, dil ve fikir bakımından zengin, entelektüel bir öz-eleştiri metnidir. Kürt toplumundaki yüzeyselliğe, maskeliliğe ve üretimsizliğe karşı dürüst bir aydın tavrıdır. Bu yönüyle

Sevgili Kürdler. 1️⃣ Kürdler toprak sahibi bir millettir. Toprak sahibi milletlerin uluslararası hukukta statüsü self determinasyondur. 2️⃣ Kürdler toprak sahibi bir millettir. Toprak sahibi milletlerin uluslararası hukukta statüsü self determinasyondur. 3️⃣ Kürdler toprak sahibi

Sayın Hakan Fidan: “Suriye'de gerçek çözüm, iki ayrı (ROJAVA ve Şam) devletin varlığının kabulünden geçiyor. Bunu her platformda en güçlü şekilde vurgulamaya devam edeceğiz.” dediğiniz doğru mu?

Türkiye’nin Kıbrıs’tan Kürdistan’a Kaybeden Stratejisi. Kıbrıs seçimleri, Türkiye’nin dış politikasında yeni bir dönüm noktasına işaret ediyor. Türkiye yanlısı eski cumhurbaşkanının kaybetmesi, Ankara’nın hem Doğu Akdeniz’de hem de bölgesel diplomasi alanında algı

Hakan Fidan’ın SDG’ye ilişkin çağrısı açık; aynı açıklıkla biz de söylüyoruz: Türk işgal güçleri derhal ve koşulsuz olarak Kürdistan topraklarından behemehâl çekilmelidir. Barış, eşitlik ve bölgesel güvenlik ancak herkesin egemenlik haklarına saygı göstermesiyle sağlanır; Kürt

KÜRD AYDIN VE ENTELEKTÜEL AHLAKININ YENİDEN İNŞASI Millet Bilinci, Ahlak ve Geleceği İnşa Etme Sorumluluğu Üzerine 1. Tarihsel Hafızanın Dirilişi: Bilincin Kökleri Her milletin kaderi, onun hafızasının dirilişiyle başlar. Kûrd milleti için hafıza, yalnızca geçmişin acılarını

Mümtaz’er Türköne’nin Yazısı: “Demokrasi” Maskesi Altında Devletçi Sopa. Türköne’nin “Demokrasi dışında çözüm var mı?” başlıklı yazısı ve aynı isimle paylaştığı gönderi, yüzeyde liberal-demokrat bir üslup taşır. Ancak satır aralarında dikkatle okunduğunda, klasik Türk devlet

Cengiz Çandar’ın Söyleminin Analizi: Kürtleri Özne Değil, Nesne Olarak Konumlandıran Devletçi-Liberal Zihniyet Cengiz Çandar’ın röportajı, yüzeyde “barış” ve “demokrasi” diliyle süslenmiş olsa da, özünde Kürtleri devlet denkleminin yönetilebilir unsuru olarak gören eski bir

Türk Sorunu: Kürdistan’dan Başlayan Bir Tarihsel Hakikat Evet, nihayet bugün Türklerde farkına vardılar ve aslında var olan sorun “Kürt sorunu” değil, açık biçimde bir Türk sorunu vardır. Çünkü sorun, hak arayan ve varlığını korumaya çalışan Kürt milleti değildir; sorun, başka