Kısmetse yakında..

"Üniversite, belirli bir gayeyi gerçekleştirmek yahut somut bir netice üretmek üzere kurulmuş bir makine değildir; o, insan varoluşunun bir tarzıdır... Orta Çağ’ın Studium dediği üniversitenin bu asli meşgalesine ‘bilginin izini sürme’ demek mümkündür." cse.cuhk.edu.hk/irwin.king/_me…

Güzel bir yorum olmakla birlikte şahsi kanaatim, yasak ağacın ‘aşkınlıktan koparılmış profan bilgi’yi temsil ettiği yönünde. İkisi de aynı yere çıkıyor gerçi..

Batı’daki yeni kuşağın eğilimlerine ilişkin ilginç bir okuma önerisi: “Bilim adamlarının Tanrı’ya inanmaması giderek güçleşiyor.” spectator.co.uk/article/its-ge…

Prof. Dr. Kenan ÇAĞAN’ın kaleme aldığı “Münevverden Entelektüele” kitabının 2. baskısı kitapçılarda ve online kitap mağazalarında yerini aldı. kitaparasi.com/index.php?rout…

Bu hesabın önüme çıkan bir tivitini alıntılayıp kanaatimi belirtmiştim. Nezaketsiz cevabını kale almamıştım ama az önce aynı konuyla alakalı önüme çıkan bu tivit, hesap sahibinin ne kadar terbiyesiz olduğunu gösteriyor. Kur’an ayetini tiye alabilecek kadar zavallı ve terbiyesiz..

Allah vâfî'dir, vefayı sever. Falan kimse vefâlıdır, nasıl olsa kurtulur. Küçüklük hissi olan bir kimse vefâkâr olamaz. İki şeye tahammül etmeli: Bir, dünyanın tahripkârlığı. İki, insanların vefâsızlığı. Bu iki şeye tahammül ederseniz dünyanız hoş olur. Sâmiha Ayverdi

“Beni hor görme gardaşım.” diyen arifi hor gördüler bu memlekette maalesef, onunla birlikte bütün irfanımızı da hor gördüler..

Yükselen ve diğerleri üzerindeki hakimiyetini pekiştiren tek bir ..izm var: Nihilizm..

Beklemeye Övgü kitabı bizlere beklemenin ve durmanın erdemini anlatıyor ve bunu yaparken geniş bir alıntı sunuyor ve aynı zamanda farklı okumalar da öneriyor. Kitabı da okurken sindire sindire okudum. En sevdiğim kısım da Ahmet Haşimin o bildiğimiz Müslüman Saati yazısından

‘Dünyanın sonbaharı’ çıktı. Kitap, “Aslında hepimiz bir parça nihilistiz.” yargısı üzerinden karşı karşıya olduğumuz nihilist muhasarayı masaya yatırıyor. Hayra vesile olması temennisiyle..

Dünyanın Sonbaharı sonbaharda okunur :) Acilen alınıp mütalaa edilmesi gereken bir kitap Kaleminize sağlık Adem İnce İnsan Yayınları

adem ince’nin, modern çağın nihilist çölleşmesini, insanın hakikatinden ve köklerinden kopuşunu felsefi bir derinlikle sorguladığı kitabı “dünyanın sonbaharı” insan yayınlarından çıktı. son derece ilgi çekici.

‘Biz sessizligi buyuran her türden aşkınlığı, her tür dikey düzeni yok ettik. Dikey olan yerini yataya bırakmış durumda. Hiçbir şey yükselmiyor. Hiçbir şey derinleşmiyor.’

Hasan Harmancı hocanın yeni romanı “Ben, Fahriye ve Türkiye” çıktı. İlgiyle okuyacağız.

Adem hoca kendi kavramsallaştırmasıyla "nihilist muhasara"ya karşı yapabileceğimiz bir şey olduğunu gösteriyor, tavır alıyor. Bir şey söyleyen, bir şey yapan, çok iyi bir metin. Adem İnce

Anlatıların (kıssa, mitolojik anlatı, destan vs) “pedagojik değeri” yoktur, bilakis “pedagojinin reddi” üzerine kuruludurlar. Ve zaten bu yüzden fazlasıyla kıymetliler, çünkü kendilerini “kolayca” ele vermezler. Jean-Luc Nancy’nin isabetlice vurguladığı bir meseleydi:

Yeniden bir evrim tartışması yapılıyorken, meseleyi “teknik” boyutun ötesinde insanın anlamını yok eden yeni bir kozmolojinin bileşeni olarak mütalaa etmek gerektiği kanaatindeyim. Barry Sanders, Naif Ruhlar’da tam da buna vurgu yapıyor: