🔥The 9th Round of Easy Loan, Earn $40 Reward is in progress❗️ ⏰ Promotion Period: January 15th - Feburary 15th, 2025 👉 Register now and check more details at gate.io/campaigns/358

Bence Julio Cortázar’ı temsil eden, öykü anlayışını yansıtan en iyi üç öyküsü şunlar: “Ele Geçirilen Ev” “Aksolotl” “Parkların Sürekliliği”

Juan Rulfo’nun öykü kitabı "Ova Alev Alev" ülkemizde, romanı "Pedro Páramo"nun gölgesinde kalsa da dünyada en az romanı kadar ünlüdür. Kitapta unutulmaz, müthiş öyküler var… “Sen bize Luvina’yı bırakıp gitmemizi söylemek istiyorsun. Lakin eğer biz buradan gidersek ölülerimiz ne

Yazarlarla tanışmak, konuşmak yerine kitaplarını yeniden okumak daha iyidir “Yazarlara, tanıma şansı bulduğum diğer insanlardan özellikle daha fazla yaklaşma isteği duyumsamadım. Öncelikle, onları fazlasıyla rahatsız ettiğimi düşünüyordum. Genç bir yazar kapı tokmağını her

“Yazar bir başkasından daha yalnızdır. Çünkü düşüncelerle ya da belleğinde doğmuş varlıklarla çerçevelenmiştir.” (Marguerite Yourcenar)

Bruno Schulz, fantastik, büyülü gerçekçi ve gerçeküstücülüğe yakın anlatımlarla kurguladığı öyküleriyle öykünün kurucu öncülerinden… Her iki çeviri de güzel… Dönüp dönüp okunacak nefis öyküler…

YENİ İYİLER…

“Bahtsızlık, yenilgi, aşağılanma, başarısızlık, bizim araçlarımız bunlardır. Mutluyken bir şey üretmeyi bekleyemezsiniz. Mutluluk hedefine varmıştır zaten. Oysa hatalar verilir bize, karabasanlar hemen her gece verilir bize, bizim işimiz onları şiire dökmektir. Ve sahici bir

Gassan Kenefânî’nin öyküleri; sert bir şiddetin doğurduğu dram, etkileyici bir dil, sömürüye varmayan bir duygusallık ve tonunda bir ulus övgüsü ile harmanlanır. Öykülerin belki de en büyük başarısı, bugün bile güncelliğini koruyan insanlık hâllerinin daha o dönemde alacağı yönü

“Yazmak bir başkasının alanını istila etmektir, yazıyı anıtlaştırmak için olsa da; yazmak, yazmayanların ya da sizin gibi yazmayanların, sizi bir tehdit gibi görenlerin öfke dolu suçlamalarını cezbetmektir. Sanat doğası gereği ihlal edici bir eylemdir ve sanatçılar bunun için

Mansfield’ın çok sevdiği bir yazar olan Çehov ile aynı sonu yaşaması, kaderin derin ironilerinden biri olsa gerektir. Çünkü ikisi de genç yaşta veremden ölür. Çehov 43, Mansfield ise 35 yaşında hayatını verem nedeniyle kaybeder. Artık veremden öleceğini anlayan Mansfield’ın,

“Bir yazarın yaşamında başlıca iki etki vardır: Çocukluğumuzun çok erken dönemlerinde ortaya çıkan ve iliklerimize kadar işleyip daha sonradan da evrenle ilgili algılamalarımızı belirleyen etkiler ve ortamı denetleyebilecek ve ona yanıt verebilecek kadar olgun olduğumuz, artık

“Herkesçe tanınan bir yazar, kendisine, ‘Sizce bir yazar olabilir miyim?’ diye soran bir üniversite öğrencisinden yakasını kurtaramaz. ‘Pekâlâ,’ der yazar, ‘bilemiyorum... Tümceleri seviyor musunuz?’ Yazar, öğrencinin şaşkınlığını fark eder. Tümceler mi? Tümceleri seviyor muyum?

“Edebiyatın hiçbir türünde iyi konular ya da kötü konular diye bir şey olmaz, her şey onları kimin nasıl ele alacağına bağlıdır. Birisi demişti ki bir taş hakkında yazıp ortaya büyüleyici bir şey çıkabilir, yeter ki yazanın ismi Kafka olsun.”(Julio Cortázar)

“Kusursuz yapıt yoktur. Özellikle en büyük yapıtlar. Onlar en kusurlulardır. Kusursuz kitap diye bir şey var olsaydı okunmaz olurdu. Kusur bir kitabın kanamaya başladığı ve onu insani olarak okunur kıldığı yerdir.” (Kaygı Veren Dostluklar, Carlos Fuentes)

“Calixta’nın sessizliği sözlerinden daha yüksek sesle konuşuyordu. Susuyordu çünkü yaratıyordu. Yaptığından söz etmeye ihtiyacı yoktu.” (Kaygı Veren Dostluklar, Carlos Fuentes)

Nobelli Fransız yazar Annie Ernaux’nun Gazze’de yaşanan soykırıma karşı geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayı izliyoruz. Görüyoruz ki bu meseleyi bir kimlik meselesine sıkıştırmanın özellikle Gazzelilere hiç faydası yok. Dünyada bu meselenin çözülmesi için elini taşın altına