İstanbul boğazında değil Ankara'nın ayazında...

Kimsenin yarasına merhem olmaya çalışma iyileşince yarasını sen sanar.

Yaşattığını yaşayacaktın Allah korkum olmasaydı

Gitmem gerekende çok kaldım bu da benim hatam

Afiş olmuş bütün semte deli yüreğim

Manidar olan mazide kaldı

Sizin kafanızda ki 40 tilki benim kafamdaki 1 topal tavşanı kovalayamaz kötülük yapmıyoruz diye salak değiliz

Bir Eylül akşamı sev beni Yıldızlar gökyüzüne yakışsın Sen yanıma...

Omzumda işlemediğim günahlar...

Dağ olsa taşıyamazdı, başımı bile eğmedim.

Hükümsüzüm bu gece , ne acılarım ne dertlerim

Bizi boğan deniz değil, sarıldığımız yılanlardı

VEFASIZLIK ÖMRÜM

BEDEL ÖDEMEYEN KIYMET BİLMEZ...

#YeniProfilResmi

Destanlar biçim biçim bu yalan dünyada. engin nurşani'nin destanı da çok başka bir biçimde kalbimizi delip geçti.gencecik yaşı,matt damon benzeri güzelliği, yanık sesi ve kayıtlı en güzel performanslarını masada küfürlük bir dayıyla sergilemiş olmasıyla.kısa ama hisli bir destan.

Sevmek, hesap işi değil, sevmek güvenmekti, ait olmaktı. Eskidendi.