Bu ülke barış imzacılarını da gördü, etrafta entelektüel alıntılarla dolaşıp utanılacak imzalar atanları da. İkisi de akademisyen (mi?). Ne kadar entelektüel ya da malumatfuruş olduğun değil, aldığın tavır, durduğun yer seni şahsiyet sahibi yapıyor.
Utanma duygusu olmayana da bilim insanı denir mi bilmiyorum? Emir demirle evrak imzalayan, bilimin zorunlu koşulu olan etik kodları uygulayacak özgürlükte olabilir mi?
İstanbul Medipol Üniversitesi Güney Kampüste öğrenci eylemleri başladığından beri öğrenci kartı basmamıza rağmen ekstra kimlik kontrolü yapılıyor. Bu baskıya boyun eğmeyeceğiz. Lütfen sesimizi duyurmamıza yardım edin. Susmuyoruz. Korkmuyoruz. İtaat Etmiyoruz!!!!!!
Mülkiyetin bir tarihi ve yaşamsal anlamı var. Her zaman geniş anlamıyla bir zenginleşme ve sınıf ayrımını doğrudan temsil etmesi gerekmiyor. Yoksul insanların mülklerine çökmeyin.
Bahçeli’nin devleti temsili ve müesses nizamın bekçisi olması herkes tarafından tartışmasız içselleştirilmiş durumda. Bu nedenle bir tür “devlet adamı” mertebesinde görülüyor. Bu büyük bir yanılgı ve aymazlık. Neden devletin ana bileşenleri MHP tarafından temsil ediliyor olsun?
Dalga geçtikleri bu fotoğrafın tarihi 10 Temmuz 2013.
Sırrı Süreyya Önder mecliste konuşma yaparken, Gezi Parkı’nda polisin kendisine sıktığı plastik mermilerin izlerini gösteriyor ve halka uygulanan şiddeti gündeme getiriyor.
Kutsal olan onurlu ve haysiyet sahibi bir yaşam,
Sırrı Süreyya’nın aksanıyla alay eden “Türkçüler” o Baba İshak toprağından, Baba İlyas soyundan, Yunus Emre hamurundan, Pir Sultan musahipliğinden, Ali Şir Nevai dilinden, Karacaoğlan sevdasından geliyordu. Sizin gibi Türklüğün işportacılığını yapmıyordu, her bedele razı gelip
Yıl Mart 2008...
Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığım Söz ve Adalet Dergisi'nde Sırrı Süreyya Önder ile yaptığımız söyleşi.... Nereden gelip nereye gittiğini görmeniz açısından bir bakın derim. (bkz. sayı 2 shf. 89) sozveadalet.com
Sırrı Abi’yi kaybettiğimizi dün akşam üstü avukat görüşünde öğrendim. Vefatını Silivri Cezaevi’nde duymak, cenazesine gidemeyecek olmak o kadar üzücü ki! Başta Ceren olmak üzere tüm ailesine, sevenlerine, yoldaşlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Yeri doldurulmaz bir
Yandaş medya ve trol
Ordusu itirafçılığı derin ahlaki
bir kriz olarak görmeyip alkış tutuyor. İtiraf etmek zorunda kalacak bir ticaret hayatı yaşamak oysaki utanç verici değil mi? Utanılacak bir hayat gurur duyularak yaşanmaz diyelim
İtirafçı etiği: itirafın kendisi bir yana itiraf öncesi hayat pratiği etik mesele. İtiraf edecek, günah çıkartacak ve sorumluluğu başkalarına yükleyecek bir hayatın kendisi başkalarına emsal olamaz. Hele zenginleşmeye yönelik ticari hayat, boğucu zorunluluğun olmadığı ticaret…
Gaziosmanpaşa mitingini seyrettim, falanca lisenin 19 Mayıs bayramı töreni gibi. Dağ başını duman almış, yiğidim aslanım burda yatıyor falan. Bi sürü itirafçı-iftiracı çıktı bugün ya da son günlerde, bir sürü konuşulacak politik konu var. Iskalanıyor. Üzgünüm.