Duymayı en çok özlediğim cümle: "Koltuğunuzu dik, güneşliğinizi açık ve masanızı kapalı duruma getiriniz."

İlkini çok sevmiştik, sabırsızlıkla bekliyorduk. Nihayet kavuştuk. "Aile Olmak" adlı harika belgeselin ikinci sezonunu ailecek izlemeye başladık. Hayret verici ve inanılmaz hikayelere şahit oluyorsunuz. Her bir karesi sanatsal değere sahip. Şifa niyetine bu enfes belgeseli

Dış güçlerin veremeyeceği zararı bir kaynana ve bir damatla veriyorlar kimsenin ruhu duymuyor. Herkese iyi eğlenceler.

Onca skandal ve yozlaşmış içeriğin arasında, hâlâ toplumsal değerleri ve insanı merkeze alan işler de var. Bunun için gecesini gündüzüne kata değerli dostlarım Emre Karapınar Talha Aslan abdullah kibritçi Muaz Türkmen ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. İyi ki varsınız. “Aile

Mayınlı kumulların arasından geçip, çöllerde yatıp kalkarak, Büyük Sahra’da haftalarca yolculuk yaptık. 100 yıldan fazladır hiçbir Türk’ün ayak basmadığı topraklara vardık. Çöküp duran Baltistan uçurumlarında, Karakurum Dağları’nın eteklerinde, tek teker boşlukta günlerce yol

İlkokuldan itibaren SÖMÜRGECİLİK TARİHİ dersleri okutmalıyız

Şu listedeki bölgelerin beşinde, kırk gün kadar yolculuk yaptım ve bolca gemlik zeytini yedim. Eğer kanıt ararsan zeytin çekirdeklerinden beni bulabilirsin :)

Zehra Kınık, olayı tamamen hukuka uygun gidiyor. Sizin oradaki derdiniz adalet değil, genç bir insanı sırf soyadından dolayı rezil rüsva etmek. Çok üzücü bir olay ama tek taraflı değil. Motoru kullanan çocuk ehliyetsiz ve kask takılmamış. Ayrıca motorun geliş istikameti de bir

Aile Olmak belgeselinin 2.sezonunu bugün bitirdim ama keşke bitmese de devam etse diyordum. Hayatın içinden kendimizi gördüğümüz hikayeler, bitip tükenmeyen umutlar… Daim olsun.

Yakın yoktu uzak yoktu hemen yok Akıl yoktu yol yok Abdullah Kibritçi #chad #sahara #nikon_photography #d850 #desert

Benden güzel karikatür çizen yapay zeka robotuna insanlık ve karikatürcülük adına açtığım savaşta bana eşlik etmek isterseniz youtu.be/xW95cO4fjYA

Materyalist, determinist zihinlerin kurguladıklarını belgesel diye yıllarca seyrettik. Aile Olmak, hikayesi gerçek ama sessiz olanların sesi olmuş. Seyretmek ve kulak kesilmek lazım ne anlatıyor diye tabii’de Aile Olmak II izliyorum. Sen de izle! tabii.com/detail/158587

1960 darbesi sonrası Arapça kitap bastıkları / sattıkları gerekçesi ile tutuklan sahaflar.

180 metre kare eve 70-80 lira kira yazmış adam. İstanbulda da değil. Şimdi kaç yazacak 120k mı ? 70 metre kare eve bir kişinin maaşı veriliyor, iki maaş 4-5 çocuğun yaşayabileceği bir evin kirası kadar etmiyorsa, bundan daha öncelikli çözülecek bir problem yoktur.

Evliliği bitirme projesidir resmen. İki göz odaya 40 bin TL verilemez. Yazık, billahi yazıktır. Yanarım genç kardeşlerime.

İlginç bir ülkeyiz gerçekten. Mesela Leyla Alaton siyonist bir Yahudi. 7 Ekim’den sonra İsrail’in soykırımını aklamak için çok uğraştı, hiç çekinmeden de X hesabından bu yönde paylaşımlar, beğeniler yaptı. Ama ATV dahil kanal kanal geziyor, en ufak bir tepkiyle karşılaşmıyor…

Türkiye, ülkesini siyasi/dini sebeplerle terk etmiş hiçbir muhacir için artık güvenli bir ülke değildir. Göç idaresi, politika belirleyemeyen, iradesini güvenlikçilere teslim etmiş etkisiz bir kurumdur. Boraltan Köprüsü üzerinden oluşturulan söylemlerin gerçekte karşılığı yoktur.

7 ay oldu, Murat Bey hala geri gönderme merkezinde. Soruşturma var tehdit oluşturuyor dediler, savcılık takipsizlik verdi ama yine bırakmadılar. Eşi çocukları TC vatandaşı, Anayasa Mah geri gönderilemez dedi, İdare Mah ikamet verin dedi, ama hala içerde. Yüzlerce böyle vaka var.

Müderris Ebubekir Efendi’nin 1876 yılında basılan Ümit Burnu’nda kaleme aldığı Arapça-Afrikaansca eserini Mia Brandel Syrier 1952 yılında İngilizce’ye çeviriyor. Fakat kadıncağızın Türkçesi olmadığı için Osmanlıca kısmını Ebubekir Efendi’nin torunu Pilot Rüştü Bey’e okutuyor.+1

Bu ilmihalın Türkçe tercümesi şimdi basılmak üzere yayınevinde tashih ediliyor. Böyle önemli bir eserin ancak 150 küsür yıl sonra tercüme edilmesi bu işlere ne kadar az önem verdiğimizi ortaya koyuyor. Bu işler sadece münferit gayretlere kalmamalı.. Devlet teşviki gerekir.+4