Devlet bir grup azınlığın elinde kendi iktidarını sürdürmenin bir aracı haline gelmiş durumda.
Yurttaşın ve ülkenin hiç bir sorunu bu iktidarı ilgilendirmiyor.
CHP’ye verilen mesaj çok net:
1-) İktidarımı tehdit etmeyeceksin.
2-) Ilımlı, makul muhalefet olacaksın.
CHP bu sınırları aşmamış olsa bu operasyonların hiçbirisi olmazdı.
Konforlu, rahat bir muhalefet partisi olurlardı.
Bu yüzden bu partinin bugün ödediği bedelleri
ÇOK ÖZETLE:
Seçilebilecek aday Ekrem İmamoğlu'nu zindanda unut.
Seçilmemi garanti altına alacak yeni Anayasa için masaya otur.
Yani, çok uzatmayın: "400 milletvekilini verin ve bu iş huzur içinde çözülsün."
Hala şaşıranlar görüyorum, yıllardır şöyle ifade ediyordum: "Her şeyi
Masasına beyaz toros koyan savcılar, lojmanına 46 milyon TL harcayan başsavcılar, korumakla görevli oldukları yaşlı zenginlerin soyulmasını sağlayan hakimler, trafik magandası başsavcılar. İşte son birkaç günlük örnekleriyle AKP yargısının genel durumu.
CHP Komisyon'a girerek "Terörsüz Türkiye" üzerinden üretilecek büyük bir istismarı önleyecek, Komisyon sürecini "iyi yöneterek" daha büyük istismarları da önleyecek... Başarabilirse...
Ancak CHP'ye yönelik istismardan, ne yaparsa yapsın, vazgeçilmeyeceği için, "gerektiği zaman"
Yaşadığımız krizlerden çıkışın yolu, bir erken veya genel seçimde CHP’yi %45-50 aralığına taşımak ve ezici bir seçim zaferi kazandırmaktır.
Kafa karışıklığına ve enerji yitirmeye gerek yok.
Özgür Özel’e, Ekrem İmamoğlu’na ve CHP’ye desteğe devam.
Türkiye tarihinin en ağır ekonomik krizinin yaşandığı dönemde hem İstanbul'u metro ağlarıyla örüyoruz hem de yeni metro araçları yapıyoruz.
TAM YOL İLERİ !
CHP’ye karşı muazzam bir karalama kampanyası başlatılmış durumda. Komisyonların sadece ikincisinin gizli olacağının açıklanmasına rağmen daha Komisyon toplantısı sürerken eş zamanlı farklı hesaplardan bütün Komisyonlar gizli olacak şeklinde yalan haberler sevk edilmeye başlandı.