Doç. Dr. Hatem Ete'yle 19 Mart sürecinden bu tarafa yaşananları, çözüm sürecindeki olasılıkları konuştuk. Ete'nin verilere dayanarak anlattıkları olanları daha net algılamayı sağlıyor. Hatem Ete

Mansur Yavaş: Ankara'nın en büyük hırsızının tweetine bakarsan, kendi kendilerince Ankara'ya operasyon yaptırıyorlar.

"Gönül coğrafyası", "ecdad yadigarı" diye diye Mimar Sinan'a bile iş öğreten noktaya gelindi. Küçük hırs küpleri.

“Kendi Gök Kubbemiz” #SelimiyeyeDokunma

Öyle bir afet dönemindeyiz ki hortum gibi içine çektiği her şeyi yıkıyor, savuruyor. Tesadüfen bir şeyi görürsek, ses çıkarırsak ne ala. Ses çıkarınca da bir şey değişmiyor da en azından kayıt altına alınıyor. (Nereden ne teselli bulayım, ben de şaşırdım.)

Güllü hayatımın fon müziklerinden biriydi. Gidişine çok üzüldüm. Röportaj yapmak hep aklımdaydı, bir türlü olmadı. Böyle böyle geçiyor ömür.

Basında artık freelance çalışmak bir model haline geldi. Bunun nasıl sürdürülebilir olacağını, hak kayıplarını ve olası risklerini bu hafta sonu konuşup, düşüneceğiz.

cuma şarkısı elbette güllü'den. yattığı yer incinmesin. youtube.com/watch?v=WEyoqY…

can güvenliğinden endişe ettiği için izin isteyen çalışanına çalışmayı dayatan hastane ne yapacak sahiden? "beklenmeyen zarar" deyip işin içinden sıyrılacak mı?

Zaten bilinen ama Selimiye tartışmalarıyla birlikte hepten açığa çıkan sinir bozucu gerçek: Ülkemizin renkleri, desenleri, neşesi ve canlılığı, devlet güdümündeki bir grup içi geçmiş muhterisin işgali altındadır.

Selimiye'de ne oluyor, hangi gök kubbe "bizim", bitmiş proje neden yeniden gündeme geldi? Bu soruların izini sürdük.

Selimiye Cami vesilesiyle gündeme gelen yağma düzeni Türkiye'de uzun zamandır süren ve gözden kaçan bir durummuş. Dört bir yandan gelen örnekler bunu doğruluyor. Maksat nedir, nasıl bu konuda bir mutabakat sağlandı, projelerin uygulanmasında nasıl kimse "Deli misiniz" demedi,

Ben Radikal Gazetesi'nin diplomasi muhabiriyim örneğin. Yabancı konuklar geldiğinde gidip Başbakanlık'ta basın toplantısı izliyorum. Akif Bey bir süre sonra benim gibi diplomasi muhabirlerini "Başbakanlığa giremezsiniz. Gidin" diye kovdu. Kendi başbakanlık gazetecileri ekibini

güllü'ye bir veda yazmalıydım, hayatımızın fon müziklerindendir.

gerçekten bu ülkede halk tv'ye çıkıp kendinizce bir tarih uyduruyorsunuz ve halk tv'ye çıktığınız için bunun hiç sorgulanmayacağını varsayıyorsunuz. işin kötüsü şahitleri yaşamasa, duruma itiraz etmese sorgulanmayacak da. başbakanlık binasını ulaşılmaz hale getiren bizzat

"Güllü, yapamadığımız röportajla içimizde bir sızı artık. Konuşabilsek o kadar erkek bir dünyada nasıl bu kadar sahici ve renkli olabildiğini sorardım." Umutsuz vedaların sesi Güllü'nün ardından ayça örer yazdı. aposto.com/s/giden-yillar…

Lavarla'ya yeterince vakit ayıramamak benim için hep bir vicdan azabı. Baskı ve sansür vesilesiyle yeniden buluştuk, güzel vesilelerle buluşmak üzere.

İsrail Gazze'ye doğru ilerleyen Sumud Filosu'na illegal bir müdahaleye başladı.

On ne lâchera rien jusqu’aux dernières secondes de liberté.

sumud filosunun teknelerinin gazze'ye ulaşamaması başarısızlık değşl, olmaz. Aksine israil'in hukuk tanımazlığını ve israil destekçisi iktidarları bir kez daha faş ettiler, dünyanın dört bir yanında halklar sokakta, iktidarlarına -alkışlayarak destek açıkladıkları trump planında