Nuri BAŞKAPAN🌏(@NuriBaskapan_53) 's Twitter Profile Photo

26 Aralık’ta Saraçhane’de
’ni başlatan
Devrimci gençlermiz
yöner
zülâl
Nilüfer Karakaş den

Altılı masa başta olmak üzere
Tüm İstanbullulara çağrı

İraden başta olmak üzere
Onur ve şerefine
Sahip çıkmak için

Durma
Bayrağını kap
Saraçhane’ye gel

account_circle
zülâl(@zllbyzaydogdu) 's Twitter Profile Photo

yolun düşerse kıyıya bir gün
ve maviliklerini enginin
seyre dalarsan,
dalgalara göğüs germiş olanları hatırla,
selamla, yüreğin sevgi dolu
çünkü onlar fırtınayla çarpıştılar eşit olmayan savaşta
ve dipsizliğinde enginin yitip gitmeden
sana liman gösterdiler uzakta.

account_circle
Berke Demirlenk(@SBerkeDemirlenk) 's Twitter Profile Photo

zülâl Tamam işte. Bu da ilk söylediğin ve dolayısıyla devrimlerin dondurulup korunabilecek şeyler olduğu fikriyle örtüşmüyor. Birine özgürleşebileceği bir medyum sunmakla onu kendi zihnindeki kalıplara göre 'özgürleştirmek' aynı şey değil. Mücadele etmiş olmak kimseye bu hakkı vermiyor

account_circle
Berke Demirlenk(@SBerkeDemirlenk) 's Twitter Profile Photo

zülâl Bu hak da zaten çoğu zaman mücadele verenler tarafından değil, bir mücadeleyi miras aldığı iddiasını taşıyan insanlar tarafından kullanılmaya çalışılıyor.

account_circle
Berke Demirlenk(@SBerkeDemirlenk) 's Twitter Profile Photo

zülâl Özgürlük herkes için hak olmayabilir diyorsun. Olası ama bu bir varsayım. Bence hak, herkes için bir olanak olarak istenebilir olmadır. Yalnızca kendin için istenen bir hak, hak değil imtiyaz olur. Böyle tanımladığımızda varsayımdan bir adım öteye gidebiliyoruz hukuka dair.

account_circle