Kaldırım işgalleri hakkında toplumun bir kısmında iyi kötü bir bilinç oluştu. Bu sorunu sürekli dile getirenler, gündemde tutanlar da var. Lakin belediyeler git gide büyüyen bu tepkiyi görmezlikten, duymazlıktan gelmeye devam ediyor. Bu sorun belediyeler sürekli ve tavizsiz…

Nilay Örnek Şişli kaldırımları da sağlı sollu bu ve daha fazlası... 7/24 masa, sandalye, tabure, varil, çadır, iskele, motor, araba, scooter, müşteri, garson, TV... Bir tek yürüyene yer yok. Sürte sürte ya da karayolundan yürüsene!

Bu farkındalıktan kaynaklanan pişmanlık ve itiraflar Ermenistan'ın ilk başbakanı Ovannes Kaçaznuni tarafından dile getirilir. Kaçaznuni'nin 1923 yılındaki Taşnak Parti Kongresi'ne sunduğu rapordan aktaralım:

Şayet Dünya Savaşı çıkmasaydı, büyük ihtimalle kısa süre sonra Anadolu'da Ermenistan kurulacak ve içerisinde tek bir Türk bırakılmayacaktı. Zira Balkanlarda girilen yola girilmiş, Doğu Anadolu'ya Avrupalı vali atanması kararlaştırılmıştı. Neyse ki savaş çıkınca yattı o iş.

24 Nisan 1915'te başlayan operasyonda İstanbul'da toplam 235 kişi tutuklandı ama bu konunun artık tarih ve gerçeklikle bir ilgisi kalmadığı için rahatlıkla binlerce kişi de diyebiliyorlar. Mesela aynı rahatlıkla yüz binlerce veya milyonlarca kişi de diyebilirdi, bir farkı olmazdı

'Soykırım' meselesinin artık tarihle bir ilgisi kalmamıştır. Bu konuyu tarihsel zeminde tartışmanın içeride de dışarıda da etkisi yoktur. Bu siyasal bir meseledir, siyasal bir taraflaşmadır. Taraflar da bellidir. Tarih anlatarak kimse kimsenin fikrini değiştiremeyecektir.

Komünist Enternasyonal'in Doğu Halkları Kurultayı'na çağrı için 15.08.1920'de 'İran, Ermenistan ve Türkiye'nin Köleleştirilmiş Halk Kitlelerine' başlığıyla yayınladığı metnin Ermenilere hitaben yazılmış kısmı:

Haliç Kongre Merkezi, ortalama 700 metre kıyı şeridimizi kapatıyor. İnsanlarımız kıyıdan yürüyemiyor. Bu alan tüm vatandaşlarımızın. Elimden geldiğince bu konuyu gündeme getirip kamuoyu oluşturmaya çalışacağım.