Ne araya yolların girmesi,
ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede,
ne ceplerde tren tarifesi,
ne de turna katarı göklerde.
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık,
İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini,
birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.
Gözlerimden taşan o şeffaf renkleri, saklamaya çalıştığım tüm o kıyametleri ,
bastırdım bağrıma bir sır gibi
çünkü gülümsemelerimden sahte kıyafetler
hepsini anlatamayacak kadar rengarenkti