tüm bu kıyım, tüm bu yıkım bitince ardında kocaman kapkara ve asla silinmeyecek sancılar bırakarak da olsa bitince,,, biz bir şekilde yaşamdaysak hâlâ, üstüne evimize bile dönebilmişsek düşünsene, evimiz... taze incirler toplamama izin verir misin sana tıpkı o şiirdeki gibi,,,
bu tarz videolarda her seferinde aynı iğrenç senaryo yaşanıyor; göçmeni susturan, kendini açıklamasına asla müsaade etmeyen kalabalık aynı ezber cümlelerini (ülkene dön, türkçe konuş, vatanından kaçmasaydın) çirkefçe sıralayarak psikolojik baskı yapıp eziyorlar karşılarındakini
anne selam ben artik dayanamiyorum da ben gidince hayatina hic dogmamisim gibi devam etsen olur mu onu soracaktim bazen dersin ya geberin de kurtulayim diye gebereyim de kurtulun da dersin ya (bu en acisidir hep) birlikte gitsek agir mi olur dersin peki neyse ozur dilerim
depremin 461. gününde -neredeyse 1.5 yıl- antakya'nın durumu bu işte. bu kasıtlı terk edilmişliğimizi, katledilmişliğimizi öyle unutmayacağız ki şaşıp kalacaksınız hesap soracağımız günler geldiğinde... ant olsun tüm kaybettiklerimiz, her gün daha da katlettikleriniz üzerine...
sıcacık, konforlu hayatlarınıza değmesinden ölesiye korktuğunuz hiç de sıcak ve huzurlu olmayan bu rahatsız edici gerçeklerimizi gözünüze sokacağız. bizi görmek, duymak, konuşmak zorundasınız. bu üç maymun kayıtsızlığına daha fazla sığınamazsınız, sizi rahatsız edeceğiz.