5 yıl önceki kendime ne söylerdim bilmem ama 5 dakika önceki kendime ne diyeceğimi biliyorum. Birileri ile karşılaşıp konuşacağın belliyken neden közlenmiş mısır alıp yiyorsun neden.
Kısa, yalın, tekinsiz. Okuru, bu üç anahtar kelime ile avucunda tutan enteresan kitap. Yazar anormal olanı günlük hayata özenle yediriyor, olağan buymuş gibi, sadelikle. Haliyle okur olarak neye uğradığımı şaşırmış halde bitirdim kitabı. Yazarın diğer eserlerine bakarım kesin.
Geçmişe takıntılı insanlar beni çok yoruyor. Evet eskiden güzel şeyler vardı ama hala var. Her değişim de kötü değil ayrıca zamanın getirdiklerine uyum sağlamak, sağlayamayınca da etrafı darlamamak lazım.
Okuduklarım içinde en sevdiğim Yeraltından Notlar. İnsanın karanlık yanlarına ışık tutmakta (veya onları karanlıkta bırakmaya devam etmekte) mahir Dostoyevski.
Mümkün değil okuyamadım bu kitabı. Yarım bıraktığım her kitap gibi aklımın bir köşesinde kaldı haliyle. Başka bir zamana artık. (Musil konusunda hep denedim hep yenildim, yine deneyip yine yenileceğim sanırım.)