Helâk olacaksak, bu sadece içimizdeki beyinsizler yüzünden olacaktır. Zaten yeryüzündeki canlıların en tehlikelisi, aklını kullanmayan beyinsizler değil midir ki.

Yandım ebedi hüsnüne meftûn olarak Kâr etti dilin ruhuma efsûn olarak Sor hâl-i perişânımı saysın geceler Geldim kapına kaç kere meftûn olarak...

Heyecanın da türleri vardır. En güzeli hangisidir ki.

Sevgiyle bakmak bu olsa gerek.🤎

Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen...

Zihinleri kirlenmiş, zehirlenmiş kimseler, insanlığa daima zarar verirler. Bu hastalıklı kişilerin tedavisi mümkün mü?- değildir. İnsanî duyguları tahrip, vicdanları yok olduğundan, sadece kendilerine tahammül ederler. Üstelik dîni bir enstrüman kullanarak. Oysa, iman=sevgidir.

Zaman su gibi akıyor. felaketlerden kaçıp müslüman kardeşlerine sığınanlar bir gün yurtlarına döndüklerinde, onlara karşı takındığınız o davranışlardan pişmanlık duyacaksınız ama iş işten geçmiş olacak. Ve insanlık imtihanını kaybetmiş olacaksınız.

An var ki, hüzün dökülür ansızın yüreklere.

Uzuuuuun bir aranın ardından, yine ve yeniden...

Septik yanımız ağır basmıyor değil.

Gün batıyorken, büyük bir telaşla sabahı arayan pek çok muhterem ve muhteşem gayretlilerimiz var.

Duyguların da hisleri var.

Beklentilerle yapılan iyilikler iyilik değildir.

Ne hacet...

İnsanlığın merkezi yeri çoktandır kaymıştı. İnsanın insan olmaya çok ihtiyacı var.

İdraksiz bir şekilde, başkalarının yanlışlarını savunmak da nedir ya!!! Akıl ne zaman devreye girecek...

Değersiz olana değer vermek değerlere hakarettir.

Tabiatın da merhametsiz bir yanı yok değil.

Yaldızlı, ağdalı söz ve retoriklerin beş para etmediği bir noktadayız. Bu durumda, samimiyeti gösteren sadece uygulamalardır. Gerisi boş hem de bomboş.

Neden ahlak dersini genelde ahlaksızlar verir? Ağızlarından sadece pislik akıyor da farkında değiller. Belki de öyle imaj vermeye çalışıyorlardır. Ancak, sadece kendilerini ve aptalları kandırabiliyorlar. Büyük mü büyük sitemmm.