Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile
Tarih Lügat تاریخ لغت

@tarihlugat

Lügat ilm demektir / Fıkh; İbni Âbidînin (Dürr-ül-muhtâr hâşiyesi) - Tesavvuf; İmâm-ı Rabbânînin (Mektûbât) - İlmihâl; Kâdî-zâdenin (Birgivî vasıyyetnâmesi)

ID: 1221772620984737792

calendar_today27-01-2020 12:31:19

1,1K Tweet

3,3K Takipçi

67 Takip Edilen

Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile Photo

Sual: Teşrik tekbiri nasıldır? CEVAP (Allahü ekber, Allahü ekber. La ilahe illallahü vallahü ekber. Allahü ekber ve lillahil-hamd)

Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile Photo

Cenâb-ı Hak, günâh işliyen müslimânları, illet, kıllet veyâ zilletle îkâz etmekde, gafletden uyandırmakdadır. *İllet: hastalık *Kıllet: kıtlık *Zillet: aşağı olma *Gaflet: açık gerçeği görememek

Cenâb-ı Hak, günâh işliyen müslimânları, illet, kıllet veyâ zilletle îkâz etmekde, gafletden uyandırmakdadır.

*İllet: hastalık
*Kıllet: kıtlık
*Zillet: aşağı olma

*Gaflet: açık gerçeği görememek
Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile Photo

Bir kimsenin maksadı bilinmeden, yalnız sözüne bakarak, ona kâfir denilemez. Bir müslimânın, bir sözünün, yetmiş ma’nâsı, küfrünü, bir ma’nâsı ise, îmânını gösterse, o kimseye kâfir denilmez. Hadîs-i şerîfde, (Küfrü açık bilinmiyen kimseye kâfir diyen, kâfir olur) buyuruldu.

Bir kimsenin maksadı bilinmeden, yalnız sözüne bakarak, ona kâfir denilemez. Bir müslimânın, bir sözünün, yetmiş ma’nâsı, küfrünü, bir ma’nâsı ise, îmânını gösterse, o kimseye kâfir denilmez. Hadîs-i şerîfde, (Küfrü açık bilinmiyen kimseye kâfir diyen, kâfir olur) buyuruldu.
Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile Photo

Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” (İki gün aynı hâlde bulunan, [ya’nî hergün ilerlemiyen, yeni bir şey öğrenmiyen], aldandı, ziyân etdi) buyurdu.

Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” (İki gün aynı hâlde bulunan, [ya’nî hergün ilerlemiyen, yeni bir şey öğrenmiyen], aldandı, ziyân etdi) buyurdu.
Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile Photo

Sıkıntılardan kurtulmak için okunan kelime-i temcid: (Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhilaliyyilazîm) Manası: Allah’tan başka güç kuvvet sahibi yoktur. Her şeye kuvvet ve güç veren ancak zati ve sübuti sıfatların sahibi yüce Allah’tır.

Sıkıntılardan kurtulmak için okunan kelime-i temcid:

(Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhilaliyyilazîm)

Manası:
Allah’tan başka güç kuvvet sahibi yoktur. Her şeye kuvvet ve güç veren ancak zati ve sübuti sıfatların sahibi yüce Allah’tır.
Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile Photo

Korku ve belalardan kurtulmak için sabah akşam üç kere okunan dua: (Bismillâhillezi lâ yedurru measmihi şey ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semi ul alim) Manası: Allah’ın yüce ismine sığınana yerde ve gökte hiç bir şey zarar veremez, O, her şeyi işitir ve bilir.

Korku ve belalardan kurtulmak için sabah akşam üç kere okunan dua:

(Bismillâhillezi lâ yedurru measmihi şey ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semi ul alim)

Manası:
Allah’ın yüce ismine sığınana yerde ve gökte hiç bir şey zarar veremez, O, her şeyi işitir ve bilir.
Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile Photo

114. MEKTÛB O hâlde, se’âdet-i ebediyyeyi ele geçirten sermâye, Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” dînine yapışmakdır. Bütün zarar ve fesâdların başı, islâmiyyetden ayrılmakdır. Vesselâm.

114. MEKTÛB 

O hâlde, se’âdet-i ebediyyeyi ele geçirten sermâye, Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” dînine yapışmakdır.
Bütün zarar ve fesâdların başı, islâmiyyetden ayrılmakdır.

Vesselâm.
Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile Photo

Kâfirlerin tuzaklarına düşmemek için ne lâzım olduğunu Peygamberimiz bildiriyor: (Nerede ilm varsa,orada müslimânlık vardır. Nerede ilm yoksa,orada kâfirlik vardır!) buyuruyor. İşte burada da,ilmi emr etmekdedir.

Kâfirlerin tuzaklarına düşmemek için ne lâzım olduğunu Peygamberimiz bildiriyor: (Nerede ilm varsa,orada müslimânlık vardır. Nerede ilm yoksa,orada kâfirlik vardır!) buyuruyor.
İşte burada da,ilmi emr etmekdedir.
Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile Photo

İmâm-ı a’zam ebû Hanîfe “rahmetullahi teâlâ aleyh”, (İslâmiyyete hangi yol ile girilirse yine o yol ile çıkılabilir) buyurmuşdur. Buradaki yol, kalbin inanması demekdir. Ya’nî, kalbe îmân girince, müslimân olur. Kalbden îmân gidince, müslimânlıkdan çıkar buyurmakdadır.

İmâm-ı a’zam ebû Hanîfe “rahmetullahi teâlâ aleyh”, (İslâmiyyete hangi yol ile girilirse yine o yol ile çıkılabilir) buyurmuşdur.
Buradaki yol, kalbin inanması demekdir. Ya’nî, kalbe îmân girince, müslimân olur. Kalbden îmân gidince, müslimânlıkdan çıkar buyurmakdadır.
Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile Photo

[Akl başkadır, zekâ başkadır. Akl, iyiyi kötüyü, fâideliyi zararlıyı anlar, ayırır. Aklı az olanın zekâsı çok olabilir. Zekâsı çok olan kâfirleri, din düşmanlarını, akllı sanmak doğru değildir].

[Akl başkadır, zekâ başkadır. Akl, iyiyi kötüyü, fâideliyi zararlıyı anlar, ayırır. Aklı az olanın zekâsı çok olabilir. Zekâsı çok olan kâfirleri, din düşmanlarını, akllı sanmak doğru değildir].
Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile Photo

[Allah, senden râzı olsun demek, bu hâl ile râzı olsun demek değildir. Allahü teâlâ, senin ahlâkını, işlerini ıslâh edip, seni, râzı olduğu hâle soksun demekdir].

[Allah, senden râzı olsun demek, bu hâl ile râzı olsun demek değildir. Allahü teâlâ, senin ahlâkını, işlerini ıslâh edip, seni, râzı olduğu hâle soksun demekdir].
Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile Photo

DOKSANINCI MEKTÛB [(Riyâzet) nefsin istediklerini yapmamak, harâmlardan, mekrûhlardan sakınmakdır. (Mücâhede), nefse ağır gelen, onun istemediği şeyleri yapmak, farzları, sünnetleri, müstehabları işlemek demekdir].

DOKSANINCI MEKTÛB

[(Riyâzet) nefsin istediklerini yapmamak, harâmlardan, mekrûhlardan sakınmakdır.

(Mücâhede), nefse ağır gelen, onun istemediği şeyleri yapmak, farzları, sünnetleri, müstehabları işlemek demekdir].
Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile Photo

YÜZOTUZSEKİZİNCİ MEKTÛB Dünyâdaki bütün ibâdetler, insanı nemâz kılabilecek bir hâle getirmek içindir. Asl maksad, nemâz kılmakdır.

YÜZOTUZSEKİZİNCİ MEKTÛB 

Dünyâdaki bütün ibâdetler, insanı nemâz kılabilecek bir hâle getirmek içindir. Asl maksad, nemâz kılmakdır.
Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile Photo

(Zenginlerin zekâtı fakirlere kâfi gelmeseydi, Allahü teâlâ fakirlerin rızkını başka yollardan verirdi. Aç kalan fakir varsa, zenginlerin zulmü yüzündendir.) [El-Askeri]

Tarih Lügat تاریخ لغت (@tarihlugat) 's Twitter Profile Photo

İKİYÜZALTMIŞALTINCI MEKTÛB [Mu’cize, peygamberlere mahsûsdur “aleyhimüsselâm”. Bu kelimeyi, onlardan başkası için söylemek câiz değildir.]

İKİYÜZALTMIŞALTINCI MEKTÛB 

[Mu’cize, peygamberlere mahsûsdur “aleyhimüsselâm”. Bu kelimeyi, onlardan başkası için söylemek câiz değildir.]