FAKÜLTEDE ÖĞRETİLMEYENLER 1- HAKİM SÖZLERİMİ ZAPTA GEÇMEK İSTEMİYOR (Madem twit tuttu) Hazır twit tutmuşken mesleğe başladığımda "ya hakim sözlerimin hepsini zapta yazdırmazsa gerilimiyle boğuşan bir avukatken bugün her duruşmaya zevkle giden bir avukat haline NASIL geldiğimi

1920'de kurulan Büyük Millet Meclisi bile ahkâmı şeriyyenin tenfizinin kendi görevi olduğundan bahseder ve buna istinaden içki yasağını geçirir ilk kanun olarak. Mecelle gibi İslâm hukuku menşeli bir hukuk eserini şeriattan aforoz etmek ideolojinin insanı körelttiğini gösteriyor.

Devleti idare edenlerin inşa ettikleri putlara önce tapılıyor sonra put yapanlar tarafından parçalanarak vatandaşlara ikram ediliyorlar.

Cumhuriyet'imiz var olsun.

İslâmî soslu bir devlet yönetimi olamaz. Yüzlerce yıldır şerîat ve hilâfetin hüküm sürdüğü bir yerde laikliğin korunması için bazı şeyler şarttı.

Av. Ali Haydar ÖZKENT'in (1887-1961), Avukatın Kitabı adlı eserinin “Genç Avukatlarla Gizli Konuşmalar” kısmında verdiği tavsiyeler bugün hala geçerliliğini koruyor. Rahmetli üstadın verdiği tavsiyeleri arada açar okurum. Önemli gördüğüm kısımları bu gönderinin altında

Karşı tarafı zihnimizde kurguladıktan sonra seviyor, nefret ediyor veya yargılıyoruz. Aradığımız dalı onda bulacakmışcasına olumsuz yönlerini törpülemeye veya o yönlerden şikâyet etmeye başlıyoruz. Aslında karakteri çok açık. Yaptığımız sadece resmin kontrastıyla uğraşmak.

Nerede Yahudilerin taptıkları buzağı heykeli Nerede Musa'nın sihirli asası Nerede İsa'nın çarmıhı Nerede Leyla'nın yanağı

Ahh Leyla gönlümün Ebrehe'sisin.

Bütün anlamları sona erdirecek bu hayata çok anlam yüklemiyor muyuz? Artık elimizdeki cımbızı bırakmalıyız. Aynadaki gözlerimde Mecnun'u değil vaktin aydınlığını görmeliyim.

Bunu her zaman derim; ben senin dinî yorumunun tahakkümü altında yaşamak zorunda değilim. Allah adına bana kırbaç sallayamazsın! Dinin binbir çeşit yorumu var. Ben bu yorumlardan hangisini kabul edersem veya etmezsem ona göre yaşarım. Laiklik bu açıdan çok büyük bir nimet.

Son dönemde maalesef ceza hukuku uygulamamız, bir "katı ahlakçılık" akımının etkisi altında... Bunun iki temel nedeni olduğunu düşünüyorum: Birincisi, temel ahlaki değerleri sorgulayan, hatta kimi zaman suçlayan ve bunu pratize eden akımların digital ve sosyal medyada daha çok

Dam üstünde tombul tombul memeler ile bağa gel bostana gel türküleri için de buradan ihbarda bulunuyorum!

Ünlü İranlı yıldız Terane Alidosti "Bizler yurttaş değiliz, tutsağız, milyonlarca tutsak." diyordu. Rejimi ayakta tutmak onlar için bütün farzlardan daha üstündür.

Uzmanı olmadığı bir konuda böyle sallamak ve komplo teorileri üretmek adına utanmalı insan. Yazık!

Çok küstah birisi. Sanki hakikat İsa'sı ve asası olarak yeryüzüne gönderilmiş. Böyle bir kişilikten çıkan her söz doğru olsa bile üslup ikrah ettiriyor. Çok şey okumuş ancak okudukça ideolojinin dogmatikliğine mahkûm etmiş kendisini. Sanki Cebrail'den vahiy almış!

Ne büyük bir cehalet! Ne ekümeniklikten haberleri var ne de Ortodoks dünyadan.

Cehl-i mürekkeplere şifa niyetine.

Reşat Hazinedar⚖️ Melih Engin İfade özgürlüğü konusunda da büyük eksikliğiniz var. İfade özgürlüğü alaycılığı, şiddetli yergiyi, rahatsız edici eleştiriyi de içerir. Ayrıca dinler birbirlerine karşı sövgü içerir. İsa'ya öteki tanrı derken sen peygamber dersin. Birbirlerini küfür ve sapkınlık ile suçlarlar.++

Özel alandaki bir cürmü ifşalamak veya yaymak ahlaksızlıktır, fitneciliktir. Ömer'in içkili adamın evine damdan girmesini fazilet olarak anlatırsınız ancak boğazınızdan aşağı zerresi inmemiş. İslâm ahlâkını sadece cümlelerde kullanmayı biliyorsunuz.