AKP iktidarının 7’nci, 8’inci, 9’uncu yılında dünyaya gelen, bugünkü Milli Eğitim Bakanı’nın hazırladığı 4+4+4 sistemi ile ilkokula başlayan, bu ülkenin en başarılı okullarına yerleşmiş liselileri bile razı edemiyorsunuz düzeninize. Gelecek sizin değildir.

Ama devlet bazen de vatandaşlarıyla daşşak geçer

1072. nöbet: Panayıra çevrilmiş kampüsü, çocuk tecavüzünün, kadın tacizinin yüceltildiği konuşmaları, protestoların tehditle, şiddetle bastırıldığı üniversiteyi kabul etmiyoruz.

İbretiâlem için paylaşın saygıdeğer vatandaşlarım: 560 milyar yolsuzluk var dediler, İBB’nin 6 yıllık bütçesinin bile o kadar olmadığı açığa çıktı. Terör bağlantısı var dediler, fos çıktı. Evlerde para var dediler, çocukların kumbaraları çıktı. Bedavaya villa aldı dediler,

İnstagramdaki gelsin mi gelsön diyen lavuğu acilen kapatın iki lafımızdan biri gelsön oldu

Ekrem İmamoğlu tümüyle tecrit altında ve bunu gün geçtikçe maalesef daha da normalleştiriyoruz. Alışmayın.

14 15 yaşlarında 3 çocuk bu saatte sokakta bisiklet sürüyor inflencerlar bu milletin şirazesini kaydırdı

Unutuluyor, hatırlatalım: 31 Mart'ta Gaziosmanpaşa'yı CHP kazanınca AKP itiraz etti, oylar yeniden sayıldı, CHP yine kazandı. Sonra yine itiraz ettiler, bu sefer kabul edilmedi. 1 sene beklediler, sonra yargı yoluyla çöktüler. Bunun adı işgaldir, başka bir şey değildir.

Bugün. 1090. kez.

“Suç örgütüne üye olmak” iftirasıyla tutuklandım. Oysa benim üye olduğum tek örgüt, Türkiye Barolar Birliği ve İstanbul Barosu’dur. Yani bu ülkenin onurlu savunma geleneğidir. Ne bir suç yapısının, ne bir kumpas senaryosunun parçası oldum. Olmam. Bu açık bir yargı kumpasıdır.

Ayıp, rezalet ve facia arasında gidip geliyorduk, sonunda faciada karar kıldığımız kesinleşti. Artık her yaptığımız şey facia olmaya başladı. Çok yazık.

Siyasi rakibinden, avukatın savunmasından, gazeteciden, gençten, sesten, sözden hatta resimden bile korkan bir akıl ülke yönetemez. Bu kadar korkuya teslim olmuş bir iktidara, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti daha fazla emanet edilemez. Bölgede bütün taşları yerinden

AZİZ MİLLETİM Vicdan can çekişiyor! Ahlak can çekişiyor! Adalet can çekişiyor! Buradan haykırıyorum, Biz yargılanmıyoruz, direkt cezalandırılıyoruz! Kadınlar, hastalar işkenceye maruz kalıyor! Evlatlar, eşler, aileler rehin tutuluyor! Avukatlar tutuklanıyor, tehdit ediliyor,

Kanzi halısahada as üst muhabbeti ne alaka

Abartmıyorum düğünde giyerim

Üniversiteye hoca olmak için başvuranların konunun uzmanları önünde seminer vermesi şartı vardır. Böylece kişinin hakkında makale yazdığını iddia ettiği konuları bilip bilmediği denetlenebilir, "sahte akademisyen" ise oracıkta anlaşılır. Boğaziçi'nde bu seminer şartı kaldırıldı.

uçaklardan inen milyonluk topçular, yoksul bir halk, tasfiye edilen muhalefet. akp’nin yeni rejimi filmlerdeki tiksinti uyandırıcı yozlaşmış rejim karikatürlerine dönüşüyor.

Canan Kaftancıoğlu Michelangelo’nun “İktidar cebren ve hileyle CHP’ye el koymaya çalışırken susacak kadar onursuz değilim” diye bir sözü de vardır belki, bir araştırın.

80 sene önce dünya savaşı varken oluşan yağ kuyruğunu hatırlıyor. Bir ay önceki sahte diploma skandalını hatırlamıyor. İki ay önceki LGS skandalını hatırlamıyor. Bir yıl önceki yenidoğan çetesi skandalını hatırlamıyor. Altı ay önceki Bolu otel yangını skandalını