bunu dinlemek, geçmişimdeki insanları gözden geçirmek adına bana o kadar iyi geldi ki anlatamam. bazen birinin sizi kollarınızdan tutup sarsması gerekiyor, her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği kendinizin farkınıza varabilmeniz için. kendinizi yok etmeye bir son vermek için.

Kabul edilmesi en zor duygular, utanç ve haset. Bu yüzden utanç genellikle öfke ve nefrete, haset ise paranoid düşünceye tahvil edilir. Kronik utançta birey utancına tanık olanlara zarar vermek ister. Kronik hasette ise kötü duruma düşmesini dilediği ötekinin kendisine zarar

Psikolojiyi bilime indirgemeye çalışmak, damlaları sayarken denizi unutmaya götürür bizi. Konuyla ilgili bir anekdot anlatayım: Sistemik terapinin dünya çapında kabul görmüş hocalarından Mony Elkaïm, yıllar önce katıldığım bir eğitiminde, kullandığı terapi tekniklerini

“Psikologlar ancak vasat insanlara yardım edebilirler. Bir Cioran'a yapabilecekleri bir şey yoktur” demiş bir takipçim. Oldukça yaygın bir bakış açısı bu. Oysaki “psikologlar” diye homojen bir oluşum yoktur. “Vasat” dediğiniz insana yardım edebilecek terapist de vardır, Cioran’a

İnsanı dehşete düşüren, şiddetin varlığı değil, şefkatin yokluğudur. Bu yüzden uzun vadede pasif agresyona maruz kalmak, agresyona maruz kalmaktan daha yıkıcı olabilir. Agresyonda fail, mağdurun içini öfkeyle doldurur. Bu öfke çoğu durumda faile yöneliktir. Pasif agresyonda ise

Hangi tutumlar pasif agresyondur? Öteki üzerinde zımni tahakküm kurmak, intikam almak, cezalandırmak ya da istediklerini yaptırmak için ona kendini suçlu, borçlu, çaresiz hissettirmek. Bu uğurda kendini esirgemek, yani ilişkiye aktarılan kaynakları geri çekmek; ilgi, dikkat,

Çifte açmaz (double bind); bireyin başkalarına birbiriyle çelişen, paradoksal buyruk ya da işaretler vererek onları hareket edemez hale getirmesidir: “Bana sarıl, bana dokunma!”, “Seni çok özledim, görüşmeyelim!”, “Beni yönet ama benim istediğim gibi yönet!” gibi. Mesajların biri

İlişkide tarafları bir arada tutan, romantizm değil erotizmdir. Romantizm genellikle çok hızlı aşınır ve tanımı kişiden kişiye değişir. Örneğin benim için romantizm ıssız bir sahilde baş başa aynı manzaraya bakmaksa, romantizm deyince aklına sürpriz doğum günü partileri gelen

Yalnızlık ve sessizlik ihtiyacına saygı, toplumların gelişmişlik göstergesi. Bizde çoğunlukla bu ihtiyaçların kavranması, hatta algılanması dahi söz konusu değil. Bu, sadece bencillik ya da eğitimsizlikle açıklanabilecek bir durum da değil. Ötekiyle kendi arasındaki sınırı

İlişkide tarafları bir arada tutan erotizm ise, sekssiz evlilikleri/ilişkileri nasıl açıklarız? Erotizm olmayınca taraflar aynı mekânda, aynı etkinlikte, aynı sosyal çevrede yan yana “bulunuyorlar” ama bu tam anlamıyla “bir aradalık” olmuyor çoğu zaman. Bütünlük hissi vermiyor.

Taktik sadece bir duruş sağlar. Ama biz hayatla duruşla değil oluşla baş edebiliriz. Bu yüzden ötekini yok etmeye değil, kendini var etmeye, daha güçlü bir oluşla var etmeye yönelmek, en iyi mücadele yöntemidir. Videonun tamamı: youtube.com/watch?v=bnu3U4… Program: flutv

“Çünkü narsisizmi anlamadan özellikle yaşadığımız çağı, bu çağın ilişkilerini, bireysel ve toplumsal sorunlarını ve tabii ruh sağlığını anlamak mümkün değildir.” s.21

Bağımlılık örtüsünü kaldırdığımızda karşımıza çoğu zaman kişilik patolojisi, kendilik nefreti, ölüm içgüdüsü (thanatos), büyümeye direnç, depresif gurur çıkar. Oslo, August 31, bu örtünün altındakileri çok iyi işleyen bir yapım. Anders'in benlik algısına, ilişkilerine, hayata

Psikolojik dayanıklılığın ve baş edebilirliğin en önemli göstergesi; şimdi ve burada olmakta olanla, çırpınmadan baş edebilmektir. Baş etmek için “çırpınmak” şu anlama gelir: İnkâr, yansıtma, bölme, idealize etme, değersizleştirme gibi ilkel, patolojik, narsisistik savunmalara

Sen onu kurtarmaya talipsin ama o kurtarılabilir mi? Bir ilişkinin iyileştirici deneyim haline gelebilmesi için bu deneyimden faydalanması beklenen kişinin öncelikle kendi gerçekliğiyle karşılaşma cesaretinin olması ve bu karşılaşmaya talip olması gerek. Devamında, karşılaşmanın

Altını çizmeye kalksam işin içinden çıkamam o yüzden bitince baştan okumak istiyorum. Çünkü her cümlesi o kadar gerçek ve tanıdığım sebepsiz kötü insanların davranışlarına cevap oluyor ki.. ne çok narsist tanımışım meğer. Şule Öncü hayatıma farkındalık kattığınız için teşekkürler

Gerçekten yaşadığını hissedebilmek için hayatla arandan çekilmen gerek. Bir başka deyişle; hayatla doğrudan ilişki kurabilmen için kendinin kendine engel teşkil etmemesi gerek. Bu şahane “doğrudanlık” aşamasına genellikle 40-45 yaştan sonra geliniyor. En önemli koşulu ise erkekte

Hiçbir baba, anne kadar derinden, kökünden hadım edemez bir erkeği. Çünkü bir annenin çocuğunu yaşamdan alıkoymak için yapabileceklerinin sınırı yoktur. Onu hem rahminde tutsak hem de zindanından mesul tutarak yapar bunu. Bir omzuna yaşam korkusu, diğerine suçluluk duygusu