babam,kendisine yenik düşecek raddede olan öfkesini kontrol edememiş,kavradığı ipi boynumdan sertçe çekerek koparmış,avucu içine hapsetmişti.uzanmak,ne düşüneceğini önemsemeden saldırmak,parmakları arasında tuttuğu ilk ve tek hediyemi geriye almak istedim.olmadı,cesaret edemedim.
"ben ömrümde ilk kez babamın yüzüne bakamadım. bunun ne denli ağır olduğunu kavrayabilir misiniz? hayır,hayır. sizin bildiğiniz duygular değil bunlar. siz şehveti bilirsiniz, dokunuşun yarattığı ateşi bilirsiniz, geceyi arzuya bulamayı bilirsiniz. siz yoksunsunuz böyle hislerden.
"ben ateşin varlığını unuttum. siz bana dokunduğunuzda unuttum. tanrının, günahkâr kulları için hazırladığı gür alevlerin gerçekliği silinip gitti aklımdan. içine düşmeye değer dediğiniz bu ateş, artık kül olma arzusuyla koşup sığındığım bir yuvadan ibaret,"
"en çok da sesini arıyorum, sürgün toprakları nasıl da gürültülü.. uyku uyuyamıyorum, ben hala sesini arıyorum." gözlerini küçüğünden sakınmıştı. "toprağı kokluyordum, ulaşamadım kokusuna.."
"dizlerim tutmuyor, belim doğrulmuyor; beni uzunca bir ömürle cezalandıran tanrıya yakaracak ses kalmadı ağzımda, kül gibi kor gibi tutuşturdu dilimi sensiz geçen yıllar."
üç yıl, sekiz ay, yirmi dört gün. hafifletildiği söylenen cezasıydı taehyung'un. kendi cinsinden olana duyduğu el değmemiş aşktan, hiçbir bedene uzanamayacak kadar ilahi olan arzudan kaynaklı cezasıydı.
"jeongguk... canımın en güzel parçası." diye fısıldadı boynuma doğru "kokunu sakla benim için, tadamadığım her günün akşamında çocukluğuma yatak olan çölünde biriktir. döneceğim elbet, dönecek günahkârın."
"dizlerim tutmuyor, belim doğrulmuyor. beni uzunca bir ömürle cezalandıran tanrıya yakaracak ses kalmadı ağzımda, kül gibi, kor gibi tutuşturdu dilimi sensiz geçen yıllar."
"jeongguk... canımın en güzel parçası." diye fısıldadı boynuma doğru "kokunu sakla benim için, tadamadığım her günün akşamında çocukluğuma yatak olan çölünde biriktir. döneceğim elbet, dönecek günahkârın."
babam,kendisine yenik düşecek raddede olan öfkesini kontrol edememiş,kavradığı ipi boynumdan sertçe çekerek koparmış,avucu içine hapsetmişti.uzanmak,ne düşüneceğini önemsemeden saldırmak,parmakları arasında tuttuğu ilk ve tek hediyemi geriye almak istedim.olmadı,cesaret edemedim.
"bir daha gömdüm toprağa yüzümü, tanrım merhamet eder de 'dingin uykusunda huzurla bir olmuş çehresinden kısacık bir kesit görürüm' umuduyla gözlerimi yumdum."