Duygularına temas edemeyen insan, kendine dokunamaz. Ve kendine dokunamayan insan, kimseyle sahici bir bağ kuramaz. Duygular susarsa, ihtiyaçlar öksüzleşir.
Terapi, bu suskunluğa içten bir soruyla başlar: “Ne hissediyorsun?” O sorudan sonra her şey yavaş yavaş yeniden ses
Ne kadar fazla etiket o kadar fazla arayış.
Bütün etiketlerden sıyrılmak tevhide yani birliğe götürüyor insanı, beni tanımlayacak bir kavrama ihtiyaç duymuyorum bu da böyle bir dönem.
Danışanların canım, kuzum ve bu minvaldeki konusmaları canımı sıkıyor, yani bizim millet had hudud konusunda çok kötü. Sana babasının oğluymuşsun gibi davranıyor. Nerden geliyor bu samimiyet
“Çalışma ve performans toplumu özgür bir toplum değildir.”der Byung Chul Han
Sürekli bir şeyler üretmek istemek ve durmamayı seçmekte bir perdedir günün sonunda.
Her şeyin fazlası zarar denge iyidir
Acı çekmiş olmayı bilgelik sanan bir güruh var. Acı herkes çekiyor öyle ya da böyle.
Acıdan hikmet ya da ders çıkarmak asıl bilgelik. Bütün kavramlar ne kadar konforlu kullanılıyor artık şasırtıcı.
Şu coğrafyada ki kadınların hikayeleri hep mi aynı olur, dinlediğim çoğu kadın babasından veya başka bir otoriteden hasta olacak duruma gelmiş. Gerçekten kahroluyorum..