Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile
Eren Özcan

@pskerenozcan

Psikolog / Psikoterapist

ID: 2741100958

linkhttps://www.instagram.com/psk.erenozcan calendar_today12-08-2014 19:22:59

434 Tweet

203 Takipçi

270 Takip Edilen

Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile Photo

İlişkilerde ve iletişimlerde tek taraflı kazanılan farkındalık, çözümden ziyade "çözülmeyi" getirir. Bir ilişkinin doyumunun artması her iki partnerin mutlak katılımıyla mümkündür. Tek taraflı çekilen bir kürek, kişinin yalnızca kendi ekseninde dönmesini sağlar.

Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile Photo

Çocukluğunda bir şeyin/olayın, önemini ve değerini "kötü hissederek " öğrenen/tanıyan bir kişi. Yetişkin yaşamında bir şeyin önemini ve değerini tanıyabilmek için aynı hisse ulaşmaya çalışır. Bu hal, şeyleri/durumları hatta kişileri gerçeklikten (mevcut olandan) uzaklaştırır.

Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile Photo

İnsan ihtiyacı kadar, yaşar. Nefes almak gibi. Rahatça nefes almayı öğrenene kadar koşar. (Gerçek İhtiyacını fark edene kadar) Bu koşunun bitiş çizgisi anlamdır, anlamına kavuşan birey, yavaşlamayı öğrenir. Yavaşlayan; bilinenin aksine, yaşamı kaçırmayandır.

Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile Photo

Bağ kurmak ya da bağlanmak; simbiyoz ilişki değildir,hayatın her karesinde birlikte olmak da değildir. İhtiyaç halinde (duygusal,fiziksel, vs.) ötekinin orada olduğundan ve dönüt alabileceğinden emin olmaktır.Ancak bu farkındalıkla yaşamda kişisel ve ilişkisel gelişme sağlanır.

Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile Photo

Bir çocuğun elinde bıçak gördüğünüz de ne yapıyorsunuz? Muhtemelen alırsınız değil mi çünkü yetişkin birinin gözetiminde olmalı (kendine zarar vermemesi için). Ta ki bıçağı yönetecek beceriye sahip olana kadar. Duygular da öyledir, nasıl mı? 👉🏼

Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile Photo

Yönetemeyeceği duygu parçasını çocuktan alıp güvenli bir şekilde deneyimlemesine alan açılmazsa o duygu çocukta iz bırakır. Duyguyu yönetecek olgunluğa gelene kadar, bu gözetim bakım verenin sorumluluğundadır. Çünkü duygular da iz bırakır, hem de epey kalıcı.

Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile Photo

Psikoloji bilimine dair bilgi sahibi olmak, ilgilenmek ya da terapilerden elde edilen farkındalıklar; kişinin kendine yönelik okuryazarlık kazanmasını hedeflemelidir. Yani, kişi bilgiyi kendi yaşamını revize etmek adına kullanır. 👉🏼

Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile Photo

Aynı bilgiyi; ötekiyle ilişkisini anlamak için kullanması, çoğunlukla ötekine dair bir atıf bulmaktan öteye gitmez (ör. Narsisizm, bağımlı vs.). Bu durum; ilişkiyi geliştirmekten ziyade değersizleştirir. Yani ilişkinin sorumluluğu başka bir şeye atfederek rahatlama sağlar.👉🏼

Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile Photo

Sonuç olarak;  İlişkinin döngüsüne ait olan bir şeyi, yine ilişki de bulabilirsiniz, çift terapisini bireysel terapiden ayıran nokta burasıdır. 👉🏼

Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile Photo

Bireysel terapininin hedefi ise "kişi ile kurduğu ilişkilerin; kişinin kendiyle olan ilişkisine etkisini" hedef alır. Ve buradaki gelişme/güçlenme ilişkiye yansır. Bunun istenci ve sorumluğu da kişiye aittir.

Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile Photo

Daha iyi bir versiyonumuz için, bir şey aramayı o kadar çok abarttık ki, bir odada bir şey bulmak için tüm odayı talan ediyoruz. Bu kaygılı hal özensiz ilişkiler doğuruyor. Birbirinin hayatına girip birşeyler arayıp çıkan insanlar olduk. İyi şeyler bulunmaz, inşa edilir, özenle.

Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile Photo

Uzun uzun yazılası bir konu... Yönetmelik; kapsayıcı olmak yerine ayrıştırıcı, eksik yanlar giderilmelidir. #PsikologlarİtirazEdiyor

Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile Photo

Yaşamı yargılar üzerine kurulan insanın düşünme yetisi yoktur. Düşünmeyen insan gelişemez. Yargı güvendir, adalettir, üzücü ama insanlar yargıdan umudunu kestikçe, kendi içsel yargılarını inşa ederler. Yargıyı kendi içinde taşıyan insan hayatta kalır, yaşayamaz.

Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile Photo

Öteki(başta ebeveynler); kendi oluşuna en uygun olanı görmek ister, kişinin ötekiyle uyumlanma çabası da bu görülme ihtiyacıdır. Burası önemli; senin varlığın ötekinin gördüğüne bağlı değil. "Bağlıymış" gibi hissettiğin duygu kendinle kurduğun ilişkinin yetersizliğini yansıtır.

Eren Özcan (@pskerenozcan) 's Twitter Profile Photo

"Kitap okumayı seven biri" olmakla "kitap okumayı seven biri gibi "olmak, aynı değildir(görülme arzusu besler, kafede kitap okumak gibi). İlki kendine iyi geleni yaptığı için olmanın keyfini yaşar. İkincinin var oluşu ötekinin gördüğü kadardır. Konunun kitaplarla alakası yok:)