Nevrotik için; Asla çıkmayacağı bir yolculuk için sürekli olarak bavul hazırlamakla, içine yeni eşyalar doldurmak ve bazısını da çıkarmak için bavulun fermuarını açıp kapatmakla, hazırlamaya çalıştığı bavulun içindekileri kontrol etmenin verdiği hazla oyalanan kişidir der, Lacan.
“Hikaye seçimim mekan seçimini etkilemiştir. Mekan İstanbul’dur, surlardır, Hisar’dır. Ama asıl gerçek, kahramanın İstanbul yazgısıdır. Hisar’ın gerçeği budur. İstanbul’a ait gerçek bir insan: Mahsun. İstanbul yazgısından, İstanbul’a hatta Hisar’daki o kahvehaneye
Bir yabancının maskesini yıllarca taşıyabilir mi insan, farkına bile varmadan?
Bugün, o maskenin içinden içime sızan karanlığı hissettim.
Ve artık eminim:
"Ben yalnızca bastırılmış bir anının yürüyen yankısıyım."
Bugün o kadar çok insan yolundan oldu,işinden oldu ki...her kesimden halk küfür kıyamet...beni gömün,diyen bir iktidar...rakiplerinin gücü buna yetmezdi..
İyi bir rakı içen olarak söylemek isterim ki rakı içmeniz sizi çağdaş yapmaz. Evrensel demokrasi,hukuk ve insan hakları ile barışık değilseniz içtiğiniz rakı sizi sadece rakı içen cübbeli/fesli gerici yapar.Rakı,sizi, bağnaz dincilikten,üstenci milliyetçilikten özgürleştiremez
Hiçbir şey demeden her şeyi söylemek:
Caspar David Friedrich'in 1810'da tamamladığı "Mönch am Meer / Deniz Kıyısında Keşiş" tablosu tüm kaygıları dillendiriyor adeta: Boşluk, yalnızlık, genişlik, yokluk, hiçlik, ayrılık, yer, gök ve deniz, bitimsizlik, derinlik, gam ve ―
umut...