Ey Frodo sen kimsin ;⁠)

Kürtler, ne tehcir ve ne de katliamdan geçirilemeyecek bir çoğunluktadır ve kendilerini rehin almış bulunan devlet/sistemi de rehin almış durumdadırlar. Bu müptezel hırt/tırtları önümüze çıxarıp durmayın. Bırakın ulusunlar. İşinize baxın.

Düğünlerin coşkusunda değil, gönüllerin derinliğinde yer edinen dostum Ömer Barasi’nin dizelerini gönlümden gelen bir dokunuşla canlandırdım. Bu şiirin yalnızca kulaklara değil kalplere de ulaşması için… Sizler de paylaşırsanız, sözlerin yolculuğu daha çok yüreğe değecektir.

Kürtlerin en büyük salaklık/ahmaklığı, -ve bu hemen hemen periyodik olarak var-“Türk”ün efendiliğini içselleştirmiş olmalaraı(self-kolonyalizm) ve yaralarını efendisine göstermesidir.Yaralarına basılınca da zırlarlar.Efendisine kendini anlatmak,en büyük köleliktir.Kurtulun bundan

Ma xur îta de Tirkî nûştêne. Ênî ke Kirdkî nusêne amêyî kewtî rupel ê ma, hîşê ma ma sare ra vet î. Ma bîy î tê mon a:)

ÖMER KORKUTATA Şima vînenê senîn a:)

Ali İsmail Barası ÖMER KORKUTATA Serdar Balun Tarîxê ma de di çîy xo vîr a nêbenê; 1. Serra ke tertul ame, 2. Serra ke Azijî ameyî:)

Irkçılara cevap yetiştirerek daha fazla/iyi Kürt olmuyorsunuz. KESİN BİLGİ.

Kıçlarına geçirecekleri donlardan bile mahrum bıraktıkları kitlelerine #KızılElma satıyorlar.

Kürde sallanan parmak Türk olunca, Kürtte bir etki bırakmıyor. “Kürtten” olup Kürde sallanan parmak,Kürtleri etki altında bırakabiliyor. Kürt parmağıyla Kürdü Türk adına tehdit edenler,bilinçli olarak mı yoksa iyi niyetli bir “göremezlikle” mi bunu yapıyorlar?Yakında anlaşılır.

İnsanların bu iktidardan neden kop(a)madıklarının cevabı da olabilecek bir soru: Kirlenmiş de olsa size dokunanı mı, Tertemiz olsa da size dokunmayanı, dokunmayı düşünmeyeni mi tercih edersiniz? “Dayanışma Yaşatır!” Mıydı?