birilerinin senin için bir şeyler yapmasına izin ver.

gardını düşürmenin, zırhını bırakmanın, sırtını dayamanın, gözlerini kapamanın, güvenmenin tadına var.

acılarımızı abartırız ki onlara tahammül edebilelim.

Görüşmek istemediklerinizle görüşmeyin. İnsan ayıp olmasın diye görüşür mü bu zulmü hem kendine hem ötekine yapar mı? İnsanın en değerlisi arzusu ve zamanıdır. Hem arzu hem zaman yok yere harcanır mı?

Hem bir şeyi ayıp olmasın diye yapmak ayıptır. Evvela bunda bir anlaşalım.

eğlenmek lüks değil, psikolojik bir ihtiyaçtır.

eylem, sözün mührüdür.

gözleri uzaklara dalanın,
gözleri içe dönmüştür.

Sevgi, köklüdür. Bitmeye direnir. Bu sebeple sevdiklerimizin olumlu özelliklerini abartıp olumsuzları göz ardı ederiz.

Her şeyi mükemmel yapmaya çalıştın, kimseyi hayalkırıklığına uğratmadın kendin dışında.

Sakinleşmenin yolu güvenmektir. Güvensizlik düzensizliği, kaosu ve zorunlu olarak yalnızlığı doğurur.

kendisiyle başı dertteydi ve buydu ona gerçeklik ve güzellik katan.

Keder varlığınızda ne denli derin bir oyuk açarsa taşıyabileceğiniz sevinç o kadar fazla olur* der Cibran.

iyileşme yaranın sızısının dinmesidir.
yaranın hatırası hep kalacaktır.

Bizi kendisine bağımlı kılan her şey ve herkesten nefret ederiz. Bağımlılığımız bir sevgi gösterisi olsa bile bilinçdışı süreçlerde öteki, kişinin kendi varoluşunu yaşamasına engel olduğundan ondan nefret ederiz. Çocuğunu kendine bağımlı kılan anne de bahsimizden hariç değildir.

yüreğindeki acılar sönmüş,
içindeki huzursuzluk dinmişti artık.
kalabalıklardaki herkes gibiydi.
asıl üzüntüsü yeni başlıyordu.

'eskisi gibi acımıyordu ve asıl bu acıtıyordu.'

Dilde vücut bulmamış söz, ötekinde varlık kazanır yoksa da var edilir.

Sevgi ile ilgi birbirine yapışık doğan ikiz kardeştirler. Bu sebeple insan sevdiğiyle ilgilenir, ilgilendiğini sever.

gözden düşen sıcak gözyaşı yere düşünce nasıl soğuyorsa -ki gözyaşının intihar biçimidir bu- ötekinin gözünden düşen insan da soğumaya başlar.

İlişki, iki insanın birbirine tanık olması demektir.

hep yücelterek severdi zira sevebilmesi için daha aşağıda hissetmesi gerekirdi.

yaşamı düşüncelerinle değil, duyularınla kavra.