Karanlık, ümitsiz ve çaresizlik dolu günlerdi… Senelerce sürüp giden savaşlardan geri dönebilenler, parmakla sayılacak kadar azdı…
Arkasından daha beteri geldi! İngilizin İstanbul’u işgali yetmezmiş gibi, bir de Yunanlılar İzmir’e çıkıp Ankara’nın üzerine yürümez mi! Zaten
Napolyon’la aynı dönemde yaşayan ünlü Alman şair ve filozofu Goethe’nin Bourrienne’in Hatıraları eserinden:
“Gazetecilerin, tarihçilerin ve şairlerin Napolyon’un etrafında oluşturdukları tüm bu şöhret bulutu, tüm bu hayal
âlemi, bu kitabın korkutucu gerçekliği karşısında yok
O kadar tek tipsiniz, o kadar her şeyiniz eğreti ki.. Ulan birinizin de kendine ait bir zevki olsun, biriniz başka boy bir kitap seçmiş olun mesela. Ama zaten o torbaların içindekileri de siz seçmemişsinizdir eminim.
Düşünün: Bugün adliyeye ifade vermeye gideceğinizi savcılığa bildirmişsiniz. Ama siz daha uyuyorken evinizi polis basıyor, gözaltına alınıyorsunuz.
Çünkü Timur ve Murat gazeteci. Çünkü bu hukuksuz düzene kalemleriyle itiraz ediyorlar. Yazık, çok yazık!
Bu poz, öğrenciler hukuksuz yere tutukluyken verildi.
Ekrem İmamoğlu ve Ümit Özdağ siyasi bir kaygıyla tutukluyken verildi.
Murat Ağırel ve Timur Soykan gözaltındayken verildi.
Ve bu pozun verildiği görüşmeye ilişkin DEM yetkileri “Çok iyi atmosferde bir görüşme oldu. Bugün
ŞAMİL, beyaz örtülü Kafkas Dağları'nda yaşadığı dönemde, dünyadaki beş büyük imparatorluktan birine sahip olan Ruslara karşı müthiş bir bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi veren halk kahramanı ve lideridir...
Rus Savaş Bakanı Çernişev, Şamil'in az bir kuvvetle Dağıstan'daki Rus
Çanakkale Kara Harekatı, İngiltere ve müttefiklerinin 25 Nisan 1915'te Gelibolu Yarımadasında Seddülbahir plajlarına çıkarma yapmalarıyla başladı.
Çanakkale türküsü Kastamonu yöresine aittir. Kaynak, Kastamonulu İhsan Ozanoğlu’dur.
Türkü, Muzaffer Sarısözen tarafından notaya