O gece kimseye anlatamadım ama içimde verdiğim savaşları bir ben bilirim

"yaşamak debelenir içimde kıvrak ve küheylân"

Çırpınmayana gökyüzü bile verilmiyor, bak kuşlara.🕊️

Yaşarken görülmeyen çocuklar, Gidince kahraman oluyor bu ülkede. #iyikivarsınEren

Dinlediğim podcastte "Yorgun olan birine çok mu yoruldun denildiğinde yorgunluk kalmaz" diye geçiyordu. Belki de bütün mesele bu. Yorgunluğumuzu onaylayacak ve ona omuz verecek bir çift göz. Birinin, yorgunluğumuzu anlayabilme ihtimali bile insanın kalbinde ne çiçekler açtırıyor.

Güzellik değil de manalı bakışlar, kelime haznesi geniş tatlı bir dil, nazik davranışlar silsilesi, entelektüel birikim, kendini yetiştiren insanlarda bulunan o asil davranışlar, parlak bir ufuk, yaratıcı bir zeka ve dolu dolu yaşamayı ilke edinmiş maceraperest bir ruh önemli.

Hayatta nadir karşılaşılan şeylerin değerini bilmeyen ve korumak için çaba göstermeyen insanlar.. Bir akşam balkon demirlerine yaslanıp sokak lambalarını izlerken çok büyük iç çekeceksiniz.

Gecenin en güzel saatlerine başlamışsındır; -Sancak Ev Gibi 🎶

Az önce şöyle bir şey okudum. Asla şımarmayan ve hiçbir şey istemeyen çocuk, uslu değil; cesaretini yitirmiş bir çocuktur. Bu da, ileride kimseden yardım isteyemeyen ve her şeyi tek başına halletmeye zorlanan bir yetişkin yaratır. Kırk yerimden bıçakladı beni bu cümleler.

Bu sezon forma değil, vefa giyiyoruz. ❤️🤍

haziran ayının bende bıraktığı hasar

#Rope evlendi. Ama biz hâlâ Mayıs 6’da kaldık.

Namaz kılınca ruhum ..

Sevgili Temmuz, mucizelerle gel.

"Uçmayı bile öğrensem, kimsenin dalını eğmemek için gökyüzünde asılı kalırdım." 🕊️

Genç yetenekler varken sezon sonu taraftara küfür eden Uğur Çiftçi'yle yola devam etmek… Sürekli aynı hatayı yapıp farklı sonuç beklemek bu olsa gerek.

Bu sadece forma değil, Sivas’ın ayazında tir tir titreyip yine de maça koşan bir çocuğun inadıdır. ❤️🤍

Ziya'nın ettiği vefa sitemi, belki kendi gözünden anlamlıdır. Vefa mı? Biz ayazda bekleyen sabırda, deplasman yollarında, bir simit bir çayla maça gelen çocuklarda öğrendik. Ziya'nın sitemi kendi hikâyesidir; bizimkine dokunmaz.

Günaydın kimliği sorulunca yarasını gösterenler, düşmesi yetmezmiş gibi uçurumdan düşerken bıçaklananlar, eskiye merak duymayıp kendi güzel olanlar, şu dünyanın varına zerrece tamahı olmayanlar günaydın. Günaydın güzel günler düşleyen, yangınların arasında yeminlere sarılanlar.