Beypazarı panik meselesi mantıklı değil. İsviçre regülasyonları maden sularında yalnızca 1 mg/L bor miktarına izin veriyor. Avrupa'nın birçok yerinde 5 mg/L seviyesine çıkan maden suları var. Daha tam analiz sayılarını bilmeden yerel bir ürünün marketi altüst oldu.

Adamların açıklamasındaki İsviçre'ye özel üretim mallarımız olayındaki özel üretimden kasıt da bu muhtemelen. Bor miktarını kısmak zorunda kalıyorlar. Yoksa daha yüksek kalite bir ürün sattıklarını falan sanmıyorum. Tabii ki daha detaylı analiz için lab sonuçlarını görmek lazım.

Kaçırılan bir mesele daha var: Avrupa maden suyu ile su arasında bir fark göz etmiyor. Biz beypazarı maden suyunu normal su gibi tüketmiyoruz. Bu sebeple üst sınırdan 5 mg/L bile olsa, maden suyu tüketerek günlük bor üst tüketim sınırına ulaşmak oldukça zor.

İki binli yıllardan itibaren avrupadaki gıda enstitülüleri insanların içme suyu (Trinkwasser) yerine maden suyu (Mineralwasser) içmeye başladıklarını fark ediyor. Tabii ki bununla birlikte üst tüketimini kontrol edemeyecekleri için bor miktarlarında kısıtlamaya gidiyorlar.