Bir müslüman olarak bu dayatma dilinden rahatsız oldum. Âdeta millet iyice dinden nefret etsin ister gibi..

Ben, eleştirebileceğim, denetleyebileceğim, değiştirebileceğim yönetim istiyorum.

Biz değişmeden iktidarı değiştiremeyiz! İktidardakilerin nasıl olmalarını istiyorsak, önce halk olarak biz öyle olmalıyız.

"Zana bir tür inzivaya çekilmişken (..) Zana’ya ulu orta küfürler etmenin tek bir gayesi olabilir: Kitleleri karşı karşıya getirmek, çözüm yoluna kaldırılması zor bir taş koymak ve bugüne kadar kat edilen mesafeleri geri çevirmek."

"Toplumda ciddi bir karşılığı var Leyla Hanım’ın. Parti aidiyetinden azade olarak Kürtlerin kahir ekseriyetinde müstesna bir yere sahip."

Şu memlekette güzel bir şeyler olacaksa Kürtlerin dirayeti ile olacak inşallah. Onlara güveniyorum.

Şu at kadar olamadık!..

Bana danışmanını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.

Mustafa Yeneroğlu kalibresinde on tane daha siyasetçimiz olsaydı herşey daha farklı olabilirdi 💐

Bu çürümüş zulüm düzeninden bir an önce kurtulmak istiyorum. Ama kimlerle ve nasıl? Al birini vur öbürüne ülkesi.. Nedir bu çilemiz!

Tam güzel gidiyor diyorsun, getiriyor getiriyor bir yerde saçma bir şeyler söylüyor. Ülkenin son 10 yılının tarihini ve orada Meriç’in hem fiili hem sembolik yerini bilen biri bu sözleri söylemez eğer zulümden kaçanlarla dalga geçmek istemiyorsa. Kaldı ki, bilmiyorum ama Zekeriya

Halkı kin ve nefrete Murat Övüç mü tahrik ediyor? karar.com/yazarlar/yildi… Bir tribün dolusu binlerce erkek dakikalarca 64 yaşında bir kadına o… diye küfrederek tezahürat ediyor Dünyanın en ilkel kabilesinde bile böyle bir görüntü sadece tiksinti hissi uyandırıp kınanacakken,

"O (Kierkegaard) imanla yüzleşmenin zorluğunu ortadan kaldıran, bireysel sorumluluğu kalabalığın içine dağıtan bir dindarlık biçimini eleştirir. Bu biçim bizim toplumda yok mu?" Hem de nasıl..

Akbelen'de zeytin ağaçlarını katletmeye başlıyorlar. Sustuğumuz her an içinde olduğumuz karanlığa omuz veriyoruz. Sanmayın hep başkası yanacak, bu alev hepimizi içine alarak genişleyecek. Omuz verin, ses olun geri dönüşü olmayan katliamlar bunlar.

"İşte ekonomik durum bu."

"Gayrı memnunların memnuniyetsizliği müzmindir, fakat ılımlı da olsa, muhalif değildirler.  Söylemez, söylenirler. (..) Gayrı memnunluk izharı, vicdanlarını rahatlatmaya da yarar; zulümden, yozlaşmadan, kötülükten gizli gizli yakınmak, ahlâkî üstünlüğü muhafaza hissi verir."

"İnsan-ı kâmil odur ki: Bütün o letaifi; kendilerine mahsus ayrı ayrı tarîk-ı ubudiyette, hakikat canibine sevk etmek ile sahabe gibi geniş bir dairede, zengin bir surette, KALP BİR KUMANDAN GİBİ letaif askerleriyle kahramanane maksada yürüsün." Bediüzzaman

Tayfun’u bugün 1 saat cam ardından acı içinde gördüm! Anayasa Mahkemesi kararı UYGULANMADIĞI İÇİN, masum yere hapiste olan eşim Tayfun Kahraman, sağlığını kalıcı biçimde etkileyecek çok ağır ve sancılı bir süreç yaşıyor. Oysa 4 senedir kimseye bir zeval gelmeden, geri dönüşü

Bu zalim iktidar beni hayattan soğuttu!

Bu kadar olmaz! İnsanlar ekmek bulamasın, açlıktan ölsün istiyorlar anlaşılan. Burada büyük bir insanlık suçu var. Bu ülke bu zulümle iflah olmaz!