Ben şafak sayarım her günüm sensiz geçerken sen beni beklersin başında bin bir türlü dertle . Bir kurşun yüzünden buluşursak mahşerde . Hayal ettiğimiz hayat bu değildi diyeceksin . İşte o an ben değil kalbim seni sevdiğini söylemekten başka bir şey söyleyemeyecek
Rüzgar vurunca dalgalanır di sacları .
Son bahar gibi güzel ve acı bakan gözleri vardı . Yaz gibi gülen dudağı güneşin batacaği kadar da derin gamzesi. Kar gibi beyaz teni ilkbahar gibi de kirpikleri. Bütün mevsimler sadece onun için yaratılmıştı sanki
Bir gün biri gelicek ve seni sorucak
Bende onlara seni anlatıcak olursam
Bir çiçekti benim için diyeceğim
Yapraklarına dokunama dan
Zehirli dikenlerin de yok olup gittigimi
HASRET
Güneş yeniden doğuyor, yeni doğan gibi. Ağlayarak, hıçkırarak ve parıldayarak. O zaman anlıyor insan, sessiz akşamın hüznünü. Ve işte o an, güneşin doğmasını değil, onun gelmesini bekliyor insan, sessiz bir akşam gibi.