Allah hiç kimseyi üç günlük dünya menfaati için kişiliğinden taviz verecek, şekilden şekile girecek, sabah akşam dansöz gibi kıvıracak,utanma duygusunu kaybedecek duruma düşürmesin!!! Menfaat için değer mi bu kadar küçülmeye, alçalmaya? Kim mi çevrenize bakın çokça varlar.
Şehrin araç ve yaya trafiğinin çözümü yönünde çâre üretmeden,park yeri sorununu, özellikle mesai saati çıkışlarında oluşan araç kaosunu, geçiş karmaşasını çözmeden, insanların işlerini görmek için kısa süreli beklemelerine dahi ceza yazarak millete elbirliğiyle zulüm ediyorsunuz!
Riyakarlıkta bir seviye daha;ölü seviciler ülkesi haline geldik yaşarken ne yer, ne içer, nasıl yaşar, derdi sıkıntısı varmı diye sorulmayan insanlarımız ölünce birden değere biniyor taziye dilekleri birbiriyle yarışıyor. Ahlaki yozlaşma devam ediyor!..
İsrail adım adım Suriye’yi işgal ediyor,HTŞ iktidarı cambaza bak rolleri oynuyor, dün Esad’ın halkına yaptığı zulmü şimdi onlar kendilerinden olmayana yapıyor. İsrail büyümeye devam ediyor, basiretini kaybetmiş 1 kısım Müslümanlar’da kola içmeyerek İsrail’i yıkacağını düşünüyor.
Kürtleri dövdürmeyecektiniz, sıra size de gelecek demiştik. Demokrasi ve adalet herkese lazım olacak derken sağıra yatıp, sırtınızı döndüğünüzde bu günleri davet ediyordunuz o yüzden boşuna feryat etmeyin.
Tuz koktu diyoruz, her yerden cerahat akıyor, çürüdük, kurtlandık, leş gibi kokuyor her yer diyoruz bazıları hala hayal dünyasında,fantastik bir ütopyada uçuyor!..
Boğazına kadar battığı pisliğin içinden ona buna üstün pis diye çemkirenler biraz olsun utanın, utanmanız yoksa susun, susmuyorsanız cehennemin dibine gidin, bıktık usandık yüzsüzlüğünüzden arsızlığınızdan! Yeter artık! Edi bese! Hin bes!
Bir şehir nasıl devasa bir mezarlığa namzet olur görmek istemiyormusunuz. Istanbul’da insanların deprem sonrası sığınabileceği alanların bile olmadığını bir kere daha gördük. Yapı stokunun halini inşallah tecrübe ederek öğrenmeyiz. Geçmiş olsun İstanbul geçmiş olsun Türkiye…