"Ağaç dikmenin işe yaradığını görmek müthiş bir duygu” diyordu kocaman ellerini ağaçların ihtiyar kabuklarına sürterken. Küçücük bir fidenin dört yüz yıl yaşaması ihtimali onu heyecanlandırıyor. Tıpkı bir saniye içinde bütün gezegeni görüntüleme fikrinin başını döndürmesi gibi.

Hakikat ve adalet talebiyle geçen 30 yıl. Ülke tarihinin en barışçıl, en onurlu ısrarının tanıklarıyız. #CumartesiAnneleri30Yıl

şiir ve itiraz, devlet eliyle, devletle kol kola olmaz.

“Sen başlayacaksın bir yerlerde hayatın mırıltısıyla ağlamaya ama ben biteceğim yanacağım sönmüş bir yıldız olacağım senin gökyüzünde duman gibi.” Parniya Abbasi 3 gün önce İsrail saldırısında ailesiyle katledilen 24 yaşındaki İran’lı şairin bitmemiş şiiri..

Karşıyaka’da kendi atölyemde temel fotoğraf, indesign, illustrator dersleri veriyorum. Müracaat için dm. Bir de rt’lerseniz şahane olur.

"Kendi kendime şöyle diyorum ve bundan da acı duyuyorum: O artık asla bunu göremeyecek, ben bunu asla ona anlatamayacağım."

The quiet healing of the inner wound

Selam olsun Hasret Gültekin’e… #unutMADIMAKlımda

"_ o tatlı ses yok artık!" "Bir tek kopar âhenk ebediyyen kesilir" gibi. Kutlu Çarşamba. Çev. Özdemir Nutku/ Tarık Dursun

“Her şey gizlidir”

Şu duyuruyu yayabilir miyiz rica etsem. Bu sadece bir avuç köylünün meselesi değil hepimizin ortak sorunu…

zeynep uzunbay Ağıdını bana dirhem dirhem Paylaştıran komşum Sevinçlerin var mı, nerde Niye onları hiç bilmiyorum - Gülten Akın ❤️

"kulak verdiğimiz seslerde, susmuş olanların yankısı yok mudur?" -walter benjamin

Çalmadığı kapı kalmamış.Kafasını vurmadığı taş kalmamış.Daha hayattayken polise gitmiş.Kurtarın demiş.Adres vermiş.Arama çıkartmış.Dalga geçmişler. Tehdit etmişler.Oyalamışlar.Türkiye'de kadınların adalete erişimi budur.Adli görüşme uzmanı sosyal çalışmacı almalı ifadesini derhal

Fear not, little stardust, for I am by your side. Amid the boundless forest and the silence of the winter night, shelters of peace and grace await us — there, our weary hearts shall rest, and time will reveal to us its eternal core.

“Zıttınla terbiye olur, benzediğinle kavuşurmuşsun.”

“benim dilim çiçek dermek üzere eğilip kalkan bir gövdenin yumuşaklığına, dalgalanışına ulaşmalı” diyordu bilge karasu. kaç gündür aklımda bu cümle. "çiçek dermek üzere eğilip kalkan bir gövdenin yumuşaklığı." nasıl da güzel 🩷

Ah ciğerim ah kuzum içimi paramparça etti şu çaresizliğin, size bu vahşeti yaşatanlar sürüm sürüm sürünsünler dilerim :(

En korkuncu da vahşetin, kötülüğün sınırı olmadığı gibi kolektif bir şekle bürünmüş olması. Leş gibi bir soysuzluk çağı.

o sırada sadece lâle müldür ve gülten akın iki kuşak erkek ordusunu yazarak silkeledi hahahaaa