Bu hayat, bir başkasını terbiye edecek kadar uzun değil. Hiç kimse; bir başkasını arzu ettiği ölçüde eğitemez, yönlendiremez. Birey; sadece kendisini eğitmeli, kendi sınırlarını çizmeli..

Birisi herkes tarafından anlaşılıyorsa, sıradan beyinlere hitap ediyor demektir... Arthur Schopenhauer

Gelişmek ile zenginleşmek farklı şeylerdir. Mesela Araplar zengindir ancak gelişmiş değillerdir. Biz de Araplara özeniyoruz; Gelişmek değil zenginleşmek istiyoruz. Bu yüzden bilgili ve kültürlü değil, paralı ve nüfuslu insanlara saygı duyuluyor bu coğrafyada.

Şöyle bir dağ köyünde olmalı, sırtını dağa ve ormana yaslayıp uzaktan uzağa derin suları izlemeli, nehrin soğuk sularında Nehirimle balık tutmalı..

Etimoloji ufak aydınlanmalara yol açıyor. Mesela İngilizcedeki 'Salary" (Maaş) kelimesi, Salt (Tuz) kelimesinden (Latince Salarium) türemiş. Bunun sebebi zamanında askerlere tuz ile (çok pahalı olmasından dolayı) maaş ödenmesiymiş. Bizde de pahalı olan şeye "Tuzlu" deniliyor.

Ne zaman kendimden vazgeçsem, bir çocuğun gülüşü kement oluyor benliğime..

Yaz kenara lazım olur..

Şu afilli bebeleri takip etmiyorum, takipçi kasmak gibi bir niyetim yok. O yüzden geri takip vs. zırvaları yazmayın sayfama ve dm'ye.

Şaman'a sormuşlar; "Zehir nedir?" Yanıtlamış; "İhtiyacınızdan fazla olan herşey zehirdir. Bu güç olabilir veya tembellik, yiyecek, ego, hırs, ihtiras, kendini beğenmişlik, kıskançlık, korku, öfke, nefret, hatta iyi niyet bile.."

Zamanın; İnsanları, nesnelerin değerini ve önemi­ni değiştirecek gücü vardır. Mesela, üç bin yıl önce içine sı­çılan renkli bir çömlek, günümüzde kolaylıkla bir müzenin en değerli parçası olabilir..

Önemli olan hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır..

Metroda yer verilecek biri olmak.. Kötü bir his.