Ekonomik krizin halka ödettirildiği yerde tabi ki kulüp başkanları da fiyasko transferleri taraftara ödettirir.
Yemek yiyecek para yok cebinde, bilmem kimi aldık, psikolojik üstünlük bizde diyor hala salak.
Kulüpler borçsuz yazısı alana kadar, tüm yabancı transferler yasaklansın.
Beşiktaş, iki çocuklu bir memur evi gibiydi, sessiz, uyumlu ve herkesin işini yaptığı.
Şimdi Beşiktaş arı kovanı, kimse kimsenin sesi duymuyor, bir kargaşa, koca bir rabarba.
Susun ulan, kimse konuşmasın, sessizlik, Beşiktaşlılık çene yarışı değil, hesabı olan kongrede konuşsun🙏
Beşiktaş deplasmana geldiğinde, stadınızda ağırlayınız. Çekirdek sesi yerine tezahürat,hamaset yerine sevgi, şarkıları başka sözlerle dinler,biraz taraftarlık öğrenirsiniz. Hem belki cesaret edip,İnönü’ye gelip kendinizi gösterir, er meydanına bile çıkarsınız.
Beşiktaş’ı seviniz.
Kimi bireylerde karar verme süreci büyük bir sorun halini alabilir. Bu karar verememe hastalığına dönüşür ve bunun adı da Aboulomania ya da halk arasında “Beşiktaş maçlarındaki eyyamcı hakem davranışı” olarak nitelendirilir.
Yılın yalnız iki günü birbirinizi, kalan 363 günü bütün ülkeyi kirletiyorsunuz. İddia ederim, ispatlayamam temizlemesi ve dengelemesi hep Beşiktaş’a kalıyor. Açtığınız foseptikte boğulun, camia filan değil süne zararlısınız bu ülkeye. Dünya derbisiymiş, pehh 👌
Yaptığı transferlerle Süper Ligimizin her bir takımına,
Rafa karşılığında 2 kasap,
Ciro karşılığında 2 çoban,
Felix karşılığında 2 kurban
Kazandıran BJK’ne teşekkür ederim.
Gerçekten kimse kendi köyünde peygamber olamıyormuş. Gio, kötü haberim var, İstanbul’dan gitmiştin, dönüşte maalesef acımasız bir Ortadoğu ülkesinde bulacaksın kendini🥸
SiyahBeyaz bir önerme çaresizliği;
“Ne zaman aleyhimize verilen penaltıyı iptal edip, aynı karede haklı penaltımızı veren hakemi sahada görürsek, bir daha içinde eyyam geçen cümle kurmayacağız”