Ermeni tehciri, Dersim harekatları, Pontus bilmem neleri, 30 yıl bu ülkenin malum "entelektüel" zevatı tarafından "tarihimizle yüzleşiyoruz" mavalıyla ısıtılıp ısıtılıp önümüze getirildi. Türkleri tarihlerinden, benliklerinden utanır hale getirmek istediler; Türk kimliği,

Deniz Undav'a kızıp Kürde söversen etnikçiyle aynı seviyeye düşersin; daha kötüsü, hepimiz kadar Türk olan, yeri gelince bu ülkenin milli takımlarında ay yıldız için mücadele eden, bizim milletimizin parçası Kürdü de küstürürsün. Vatansız vatansızdır, etnik köken karıştırmayın.

Tabii, kumandanlığını yaptığı ordularla kazandığı cepheler ve meydan savaşları olsun, devleti kurduktan sonra imza attığı devrimler olsun, gerçekten Türk milleti için çok çohahaha... Ya siz ne yiyip ne içiyorsunuz, nasıl bir hava soluyorsunuz bu kafa için?

Yaylasında üç Ahıska Türkü görünce "demografik yapımızı bozuyorlar" diye coşan etnikçiler solcu, Said-i Nursi'ye "aydın öncü", Apo'ya "babam" diyen adam solcu... "Cumhuriyet" diyen, "Türk" diyen adam cümlesini bitirmeden "sağcı". Sol için çok enteresan kriterleriniz var kardeş.

Emekli olup şöyle bir Orta Çağ kasabasına taşınmak 🤲

Bakın bunun adı aşağılık kompleksidir. "Bu ülkenin bir genci daha okusun" diye ihtiyacınızdan kısıp burs veriyorsunuz; etnik bir hınçla arkanızdan söylenmeyen kalmıyor. O sömürgedir, hiyerarşidir, yarım yamalak bildikleri üç beş terimi duydukları günün de Allah cezasını versin.

Hangi taraf daha salakça konuşuyor karar vermek zor. Öncelikle doktorluk ve öğretmenlik kutsal değil; kutsal meslek diye bir şey yok. Sonrasında, sen de onların yaptığı işi yapmıyorsun zaten abi; doktoru ve öğretmeni oynayınca o yine oyunculuk oluyor. Ne salak bir muhabbet bu.

Tarzı, duruşu, nezaketi, netliği, tavizsizliği, memleket sevgisi, kimliğiyle duyduğu gurur... Adam resmen olması gereken Türk, Türk'ün ideali.

Yenemezsin ki, -içeriden satılmadıkça- nasıl yeneceksin?

Cumhuriyet, vatanında esir alınmak istenen bir milletin, en büyük Türkün ardına düşerek, bu topraklarda ilelebet son sözü söyleyeceğini gösterdiği hikâyenin son imzasıdır. Kendini bu hikâyenin mirasçısı, Cumhuriyet'imizin sahibi gören herkesin bayramı, bayramımız kutlu olsun 🇹🇷

Son 10-15 yılda Britanya'da bir süre yaşamış herkesin benzer bir tahmini var; değişen nüfus dengesi, göçmen gruplarının eline geçen semtler ve sektörler, lib-left baskısıyla sansürlenen, haber yapılamayan toplu suçlar... Ama Britler böyle bir savaşı kazanabilir mi, orası meçhul.

Yok kardeş; Kemalizm, birilerinin kendi iradesini Allah'ın iradesi gibi gösterme sahtekarlığına karşı bir isyandır.

Tantuni, ama İstanbul'da doğru düzgün yapan yok.

Britanya iyice komedi dükkanına döndü :) Halk Orta Doğu ve Afrika'dan akan yasa dışı göçten illallah etmişken başbakan gidip Vietnam'la geri kabul anlaşması yapmış, zafer gibi paylaşıyor. Yorumlarda millet "biz de zaten Vietnamlılardan şikayetçiydik geri zekalı" diye köpürüyor.

Sudan'da şiddetli bir iç savaş ve etnik temizlik sürüyor. Geçen yıl çıkardığımız kitapta, kırılgan siyasi yapıya sahip ülkelerde bu süreçlerin temel dinamiklerini tartışmıştık. Ben de kendi bölümümde, Sudan ve Güney Sudan'ı da kapsayan, Fragile States Index'te ilk on sırada