Özür dilemek ve teşekkür etmek, günaydın demekten farksız. Bi' ara özür dilemek, daha sonra teşekkür etmek, niye? Söylemek kadar, göğüslemekten de kaçıyoruz. Hatta utanıyoruz. Çünkü çok az karşılaşıyoruz.Teşekkür ederken keyif almak, özür dilerken mahçup hissetmek insan için hep.
Öte deyince aklıma gelen tek şey evin ötesidir, öteye gidilir ya da geçilir... Öte, düşünülen ya da hesaplanılan bir şey değildir. Ötesi denilen şey, ot, diken, vb kaplayabilir, öteye oraksız gidilmesi önerilmez.
99'da yolları ayrılan iki komşu olarak 25 yıl sonra karşılaştık.Elif Abla, yabancı olduğu şehre eş durumuyla gelmiş ve hamileymiş. O duygusal dönemde annemin kapılarını ilk çalışını, açtığında bir güneş görmüş gibi olmasını tasvir edişi öyle güzeldi ki... O apartman çok güzeldi.
Bir varsın bir yoksun. Çok acı çarpıyor suratına, gencecik bir insanın ani kaybıyla mesela. Tanımıyorum ama bir yerlerde gözlerine baktım en az bir ya da daha fazla... Yaranız sağalsın Viçe çocukları