"Kalbin saflığı tek bir şeyi istemektedir." demiş Kierkegaard. Gerçek saflık, ebediyen iyi olmak için tereddütsüz bir istektir. Hayatını yüce ve iyi olana odaklayabilmektir. Böylece kim olduğumuzu, neden burada olduğumuzu bilir ve o büyük anlam hikayesinin içine yerleşiriz.
Dünden beri sosyal medyada “mavi gömlekli” etrafında dönen öfke dalgası, modern toplumlarda bireysel ve kolektif tepkilerin nasıl hızla yayıldığını gösteriyor. Sosyolojik açıdan bu durum, “duygusal bulaşma” ve “kalabalık psikolojisi” kavramlarıyla açıklanabilir. ++++
İnsanlar, sosyal medya gibi platformlarda ortak bir öfke nesnesine yönelerek aidiyet ve dayanışma hissi arar. Mavi gömlekli, muhtemelen bir sembol ya da tetikleyici olarak, mevcut toplumsal gerilimlerin ve bastırılmış duyguların dışa vurumu için bir hedef haline geldi.+++
Bu tür olaylar, bireylerin kendi frustrationslarını toplu bir öfkeye kanalize etme eğilimini yansıtır. Sonuç, genellikle geçici bir rahatlama sağlar, ancak altta yatan sorunlar çözülmedikçe öfke başka bir hedefe yönelir. Bu döngü, dijital çağda daha hızlı ve yoğun yaşanıyor.
Gece, insanın kendine en çok yaklaştığı zamandır. Sessizlik içinde yankılanan düşünceler, gündüzün kalabalığında kaybolan soruları usulca fısıldar. Karanlık, sadece ışığın yokluğu değil, hakikatin çıplak hali gibidir; her şeyden sıyrılmış, yalın ve derin.