İyi ki doğdun... Hatice'nin sevdâsı, Amine'nin yetimi, Bilal'in özlemi, Âişe'nin Kördüğümü.. Sana salât ve selâm gönlümüz seninle dolsun. Bizleri sana ümmet yapana hamdler olsun. Güllerin gülistânı Gül efendim...

Ey, Bâd-ı Sabâ! ... Sevgilinin diyârına ulaş, kapısına yüzünü sür ve ona saygı ve duâlarımı sun. Cumâmız âşk ola âşkla ola

Bir yılkı atın yelesine takıldık. Takvim rüzgâr Saat rüzgâr Cân rüzgâr Visâle koşarken firkâtte yıkıldık Sılâ rüzgâr Balâ rüzgâr Yâr rüzgar..

Ey Bâd-ı Sabâ !... Zârımı neşreyle Cihân'a Aşk ehli sükût-î ebediyetten uyansın.. 🤍

"Sevdik demeğe söz yok Gördük demeğe göz yok Yâr ile bir olsak da Yârım demeğe yüz yok" Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi kuddîse sirruhû

"Allâh'ım !.. Velî kullarını nasıl bir özellikte yarattın (ki); Onları tanıyan Sen'i bulur ve Sen'i bulamayan onları tanıyamaz." Hâce Abdullâh-ı Herevî kuddîse sirruhû

Salâlar hürmetine. Hürmetlim...Dahîlek!..

"Sen müyesser eyle Yâ Râb! bizlere beytin tavâf İlmin ile âmil eyle vâde tekmil olmadan" Cumâmız aşk ola aşkla ola

Acıyı bal eyledik sünneti yol eyledik Hüsn-i zân zemzemiyle dikeni gül eyledik 🤍

"Tükendi fas I-ı gül-ü gülsitânın ey bülbül Tükenmez oldu senin diisitânın ey bülbül" Recâizâde Mahmût Ekrem

Hâkk'ın emaneti bendedir bende Cümle âlem "ol" sözünde Gurbet nedir ki vuslat nedir ki Sana çıkan bir yol oldum

"Bir gönül kırdım âhh bilmeden Kurşunlar yağdı göklerden Tâbip kimdir ki kâlp neçedir ki Gelmezsen ben bir taş oldum." İbrâhim Kalın

"Kâm aldı bu çarhdan gedâlar Ferdâlara kaldı âşinâlar Durmaz mı o ahdler vefâlar Geçmez mi bu etdigim du’âlar Hâl-i dilin intizâmı yok mu" Şeyh Gâlîb

"Göz nereye bakar, gönül oraya akar. Gönül nereye akar, ayak oraya koşar..." Hz. Mevlânâ kuddîse sirruhû

"Bir dilrubâya düştü gönül, mübtelâsı çok Aşkın safâsı yok değil ammâ, cefâsı çok." Şeyhülislâm Yahyâ Efendi

"Mecnûn idi hep secde-güzâr-ı Leylâ, Leylâya tapılmaz deseler der idi "lâ!" Muhyiddin Râif Yengin

"Gül gülse dâ’im ağlasa bülbül aceb değil Zîrâ kimine ağla demişler kimine gül.." Bâkî

"Gül ismini evrâd et Var derd ile feryâd et Feryâd ile mu’tâd et Vuslat bulasın sen de" Hasan Sezâyî-i Gülşenî

Ebû Saîd-İ Ebu’l-Hayr hazretleri bir rubâî'sinde: "Yârim bana hep neşter üstüne neşter vurur "Vurma" derim, inadına daha çok vurur. Değil mi ki gönlümde yeri vâr gündüz gece Korktuğum şu ki neşteri kendine vurur." buyuruyor.