Her gece huzurla başını koyduğun bir yatağın varsa, ailen yanındaysa, değer verdiklerinle iyi zaman geçiriyorsan, herkes sağlıklı bir şekilde yaşıyorsa, düzenli bir gelirin ve sana iyi gelen kaliteli, kibar, eğitimli ve naif insanlar hayatındaysa başka ne isteyebilir ki insan?
Ânı yaşa. İyi de olsa kötü de olsa deneyim kazan, mutlu ol, ağla, gül, kavga et, sev, tartış. Yarın, bugünkü insanları görmeyeceksin. Herkes ve yaşanan her olay birer anı olarak kalacak geleceğe miras olarak. Hiçbir şeyden çekinme, acaba deme. Yarın, bugün olmayacak…
Ne kadar acı değil mi? Seksenlerin o sıcak, içten, mutlu, yoksul ama ufacık şeyden keyif alarak huzur içindeki neslinde yaşamak varken; bebekleri öldürmenin hak sayıldığı, kandan zevk alan, sevgi nedir bilmeyen, doğayı katleden, maneviyattan yoksun insanların çağına denk gelmek…
Size güzel şeyler getircek şey Kasım değil; başarınız, azminiz, tercihlerinizin ne kadar isabetli olduğu ve hangi insana ne derecede değer verip onları hayatınızda ne derece söz sahibi etmenizdir. Sevgiler…
Belirli bir yaştan sonra insana en iyi gelen ilaç seni anlayan, konuştukça konuştuğun, bağımlılık yapan, her anlamda zeki olan, görüş ayrılıkları olmasına rağmen orta yolu bulabilecek kadar olgun olan ve konudan konuya geçebildiğin anlayışlı bir insanlarla beraber olunması.
Hayat hırsı olmadan bu dünya için değil de öbür dünya için yaşamanın, aza şükretmenin, düzenli olarak ibadet etmenin, kalpte Allah sevgisi taşımanın, her gece dualar edip tamamen O’na teslim şekilde korkusuzca ve acaba dâhi demeden uyumanın ve tevekkül etmenin verdiği huzur…