Birçok doğal afette gönüllü olarak görev almış, halen öğrencilere yönelik sembol ücret kotası olan bir psikolog olarak söylüyorum: “Bedava psikolog var mı?” gibi ilanlara mesafeli yaklaşın lütfen. Bu doğru bir yol değil. Bu yoldan herhangi bir iyileşme çıkmaz. Bu tutum, zaten

Tasvip etmediğimiz davranışlarda bulunan psikologları ya da psikoloji öğrencilerini “kesin sahte psikolog” ya da “kesin psikoloji okumuyor, yalan söylüyor” diyerek inkar ettiğimiz dönemi çoktan geride bıraktık. Şu an ortalama psikoloji öğrencisinin profili işte bu sitede

Nasihat, küçümseyici-çekingen kişilerin en sık kullandıkları silahtır. Popüler söylemde pasif-agresyon dediğimiz olgu çoğu zaman nasihat gibi masum bir isim altında sergilenir. İyi niyetli nasihat yok mudur? Siz talep ederseniz vardır.

İzmir-Aydın yolunda 50 metrede bir radar var. Herkesi ip gibi dizmişler ceza yazıyorlar. Aman dikkat :))

Bugün büyükşehir plakalı araçların trafikteki asabi ve aceleci hallerini görünce tam olarak bunu düşündüm. Tatile gelmişsin. Halen arabanın burnunu diğer şeride sokup kaynak yapmaya çalışıyor, kendine stres ve mücadele yaratıyorsun.

İnsan sevmeye kendisinden başlar. Bir başkasının kendisindeki temsilini sever. Bu haliyle sevebilmek genel olarak sağlıklı narsisizmin bir göstergesidir. Patolojik narsisizminde ise bırakın kendini sevmeyi, çoğu zaman bir kendilikten dahi söz edemeyeceğimiz için sevme kapasitesi

Türkiye'ye günlük olarak bakarsak, bir günde bile çok şeyin değiştiğini görüyoruz. Ama daha geniş bir tarihsel perspektiften bakarsak aslında hiçbir şeyin değişmediğini görüyoruz. Sürekli olarak aynı döngüleri yaşıyoruz. Misal şuan ki siyasi atmosfer 2015 yılının aynısı. Bu

Toplumda herkes düzenli bir ilişki istiyorsa, pratikte ilişkiler neden bu kolektif taleple tutarlı şekilde ilerlemiyor? Neden romantik konularda birçok kişi dertli? Yoksa birileri yalan mı söylüyor? İnsanlar tabii ki samimi olarak huzuru arzuluyor. Ama özellikle kaosun

Nevrotikler de otoriteye karşı olabilirler ama onu yıkmak gibi bir gayeleri genelde bulunmaz. Her işi erteleyip son anda yapmak buna güzel bir örnektir. Sanki yapmayacakmış gibi, rest çekecekmiş gibi sorumluluğu ötelemek burada muhalif bir tutum olarak değerlendirilebilir; ancak

Bizim toplumun trajediden mizah devşirme yeteneği takdire şayan. Tabii ki mizah yeteneği 'çoğu zaman' bir eksiklikten itibaren gelişir ama yine de timeline'ın İsmail Kartal hocayı Mossad'ın radarına sokmuş olabilme ihtimali kara mizahın en uç örneklerinden biri.

İnsanın bir şeyleri hal yoluna sokabilmesi için hafif tetikte olması gerekebiliyor. Tüm güçlülük yanılgısı kadar insanın algılarını kapatan pek az şey vardır. Üstelik, kabul edilebilir düzeydeki bir kaygı seviyesi kişiye ekstra bir ihtiyat da bahşedebiliyor. Mirasyedilerin

Psikologlar ve sürekli birbirlerini dolduruşa getirerek paniğe sürükledikleri Whatsapp grupları... Enerjinizi bu tür gruplarda tüketmeyin derim. Sürekli kaygı yüklenir, eksiklik, yetersizlik ve geç kalmışlık hisleriyle hatalı kararlar verebilirsiniz.

2025 yılında halen vize evraklarının tek tek incelendiğini düşünen ve vize başvurusunun reddine makul bir yanıt arayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı iyi niyeti...

Bir insanın otantik bir kendilik inşa edebilmesi için öncelikle sıradanlığını kabul edebilmesi gerekiyor. Öznellik aslında tam da bu yas üzerine kurulabilir. Ama popüler kültür rahiplerinin vaazlarında sık sık vurguladıkları "insanın gerçekleştiremediği potansiyeli" gibi

Özgürlüğe giden yol bazen de vazgeçebilmekten geçer. Çünkü umut sandığımız duygu, kimi zaman bizi ait olmadığımız yerlere tutsak eden bir saplantıdan fazlası değildir.