fethin ardından Orhan Bey iki büyük Hıristiyan konsülünün toplandığı İznik Aya Sofya Kilisesi'ni camiye çevirtmiş, bir manastırnı da medreseye çevirterek müderrisliğine de büyük İslam alimi Molla Davûd-u Kayseri'yi tayin etmiştir.

Orhan Bey, 1336'da son İlhanlı Hükümdarı Ebû Said Bahadır Han'ın ölümünden sonra büyük olasılıkla bu akınlarında çok daha serbest davranmıştır; Anadolu'da artık İlhanlı Devri sona ererken Türkmen beylikleri gerçek anlamda birer devlet olarak ortaya çıkmıştır.

Orhan Gazi beyliğin doğu sınırları üzerinde önemli bir ekonomik-siyasi merkez olan bu şehrin zaptı için oğlu Süleyman Paşa'yı görevlendirmiş, Ankara'nın zaptıyla Osmanlılar ilk defa Anadolu'da, İlhanlı-Moğol sahasında bir yayılma hareketinde bulunmuşlardır.

1923'de sancak teşkilatı kaldırılınca Karasi de vilayet haline getirilmiş, 1926'da tarihî hanedanlara mahsus vilâyet isimlerinin kaldırılması ile "Balıkesir Vilayeti" adını almıştır.