Yeni çıkan her çeviri kitap pdf olarak 15-30 gün içerisinde internete düşüyor. Heretik bünyesinde 2-3 kitap kaldı halen uğraştığım. Benden bu kadar. Aylarca uğraşıyorsunuz, o kitap en fazla 300-500 satıyor ve 15 gün içinde pdf'i düşüyor. Bu şartlarda bu işi sürdürmek çok manasız.

Bir Frankfurt yazısı ve iki Ankara öyküsü ( özellikle no 2 hava sıcaksa aklıma geliyor) 1) Wittgenstein’ın Yalnızlığı: sukranyigit.blogspot.com/2013/07/wittge… 2) Bana Zehir Olan Plak: lavarla.com/mekanlar-ve-hi… 3) Affet Bizi Tommy! : lavarla.com/mekanlar-ve-hi…

“Arkadaşlarla Sohbetler’, bir doksanlar hikayesi de olabilir miydi? Öykünün başarısı özellikle bu zamanın genç insanlarını yansıtması değil, genç olmayı iyi yansıtması. Karakterler güçleri ve zayıflıkları ile gerçekçi.Fakat hiçbirisine arkadaşım olarak tahammül edemezdim sanırım.

Almanların bu planlama aşkı bazen çok acayip noktalara varıyor. Bir yazar anlatıyor: öğrenciyken Radyo arşivinde çalışmış. İşi şu: Medyayı acaba yakında ölme ihtimali olan ünlü var mı diye izleyip, hakkında bir yazı hazırlayıp arşive koyacak ki sonra aceleye gelmesin.

Orada durup duran twiti alıntılamak yerine, ekran görüntüsü almanın makul bir ahlaki açıklaması var mı?

Galiba benim en çok içimde kalan müzik olayı, 15- 16 yaşında bir The Sweet konserine gidememiş olmak. Yaşım tutuyordu da ülke tutmuyordu. open.spotify.com/track/6k6j3ZUl…

Son yıllarda hakaret suçu ile kaba ve nezaket dışı seslenişler karıştırıldığı gibi, neyin eleştiri neyin hakaret olduğu da birbirine geçmiş durumda. Suha Çalkıvik yazdı. Hakaret ile eleştiri arasında 👇 aposto.com/s/hakaret-ile-…

Ünlü Cambridge Beşlisi… 1930’lu yıllarda Cambridge’te okuyup, komünist olan 5 arkadaş. Sonra İngiliz gizli servisinde kariyer.Hedef Sovyetler için çalışmak. Kim Philby en ünlüleri. Bu dizi, onun Moskova’ya kaçışının ardından, geriye dönüşlerle ilerliyor. Meraklısı için muhteşem.

Genco Erkal bu ülkeye sanatçı olmanın, aydın olmanın, yeniliğin, yeteneğin, duygunun, aklın, vicdanın, başını çevirmemenin, insan olmanın ne demek olduğunu gösterdi. Hiç unutmayacağız. #GencoErkal

“Bir şeyi yıllarca beklersiniz ama beklediğinizin ne olduğunun farkında değilsinizdir, karşılaşınca ise nasıl olup da bunca yıl onun eksikliğini duymadığınıza hayret edersiniz.” Bir Kış Yolculuğu, Şükran Yiğit

Bu bölüm, Kristof’un da en sevdiği ve bence de en umut veren kitabı olan “Kanıt” üzerine. Kristof’un vazgeçilmez temaları olan ensest ve eş benlik’in, sürgünlük/göçmenlik ile ilişkisi de yazının tartişma noktaları arasında.

Duygulanım (affect) kavramına iyi bir giriş. Kavramın nasıl, nerelerde kullanılabileceğine dair ilham verici bölümler var. Anadili Almanca olanlar İngilizce yazınca çevirmesi zor oluyor ama Türkçenizi bilemenize sebep oluyor bu zorluk:)))

Valla yazarından da kitabından da bıktım:-)

21 Gram ne güzel filmdi.

Ankara’dayım yine ve açık pencereden sokağa bakınca şu güzel oyunu hatırladım: acikradyo.com.tr/podcast/161588

Çok sevindim, çok teşekkür ederim.

Burası Radyo Şarampol: Altın Koza Edebiyat Uyarlaması En İyi Senaryo Ödülü. Çok sevinçliyim:-)

Bildiğiniz üzere,Burası Radyo Şarampol kitabı üzerine Şükran Yiğit ile 17.09.2024'te yapacağımız söyleşi ileri bir tarihe ertelenmişti. Sevinerek duyuruyoruz ki Şükran Yiğit ile söyleşimiz 06.10.2024 pazar günü saat 19:00'da üyelerimize özel Youtube canlı yayın üzerinden

#istanbulsoezlesmesiyaşatır

Bence bugün Ankara’ya sonbahar geldi.