1- Tüm Twitter Takipçilerim yani Yüreği aydınlık dostlar; Sadece 3 dakikanızı 12 tweetle almak istiyorum. 😉 Bu tweet dahil 11 yılda 81 bin 889 tweet ile size haber, yorum, analiz ve yaşamın kendisini ulaştırdık.

sorguladıkça kafayı yiyorum #lebaleb en iyisi akışına bırakmak sanırım.

Şundan artık eminiz: Kovid-19 virüsü Newroz'da ve Akp kongrelerinde bulaşmıyor!

Kar yağışı nedeniyle eğitime 1 gün, virüs nedeniyle bir yıl, khk nedeniyle 5 yıl ara verildi. Khk>virüsten.. Sana da günaydın

Değerli dostlar, AİHM'in Yalçınkaya başvurusunda 7. madde kapsamında terörle ilgili sorduğu sorulara cevap olacak kapsamlı bir çalışma yapıyorum. Ancak, Yargıtay 16. CD'nin Bylock, ankesör, banka, sendika ve diğer kriterlerle ilgili verdiği çelişkili kararlara ihtiyacım var.

Elinde bu yönde karar olanların karar metinlerini, metin yoksa esas ve karar numaralarını DM'ye ya da [email protected] adresine göndermelerini rica ediyorum. Savunmalarda ve özellikle AİHM başvurularında kullanılabilecek bu çalışma için yardımlarınızı talep ediyorum.

o değil de "feto" adı altında yapılan/yaşatılan zulüm komünistlere yapılan zulmü aratmıyor

Stan Grossfeld’in 1984 yılında çektiği bu fotoğraf dünya gündemine bomba gibi düşerken, görenlerin korkuyla irkilmesine sebep olmuştu. Ancak ertesi yıl Pulitzer ödülü kazanacak olan fotoğraf, diğer taraftan da Wembley’de son bulacak çok uzun bir maratonun ilk kıvılcımı olacaktı.

Fotoğrafın çekildiği yer, yarısı çocuklardan oluşan 10 milyona yakın insanın kavurucu sıcak ile dondurucu soğuk arasında yaşam mücadelesi verdiği ve her gün 60 kişinin açlıktan öldüğü, son yüzyılın en korkunç kıtlığını yaşayan Etiyopya’ydı.

Bu yüzden annesinin sarmaladığı, 5 yaşında olmasına rağmen 2 yaşında görünen ve kemikleri sayılan, Grossfeld’in gündeme taşıdığı çocukla aynı kaderi paylaşan yüzbinler olduğu haberi geldiğinde daha da dramatik bir hal alacaktı fotoğraf.

CBC televizyonunca ABD’li rock grubu The Cars’ın Drive isimli parçasıyla yapılan bu klibin yayınlandığı gün, trajedinin tek fotoğraftan ibaret olmadığı insanların zihnine iyice kazınacak ve kıtlık geniş yankı bulacaktı.

Ancak Avrupalıların talanı altında sefalete mahkum edilen Afrika hikayelerinin aksine, bu kez bizzat Afrikalı bir diktatör tarafından açlığa itiliyordu Etiyopyalılar. Onları bu bataktan kurtarmaya çalışan ise, yine bilinen hikayenin aksine bu kez Avrupalı bir beyaz olacaktı.

Her gün onlarca çocuğun açlıktan öldüğü bu cehennemde iyilikle kötülüğün, zulümle merhametin, umutla hayal kırıklığının kıyasıya yarışacağı bu iyilik maratonuna start verecek güç; o dönem Londra’daki evinin kirasını dahi güçlükle ödeyen bu kişiden başkası değildi.

Etiyopya’daki 1984 kıtlığı o güne kadar yaşananların en büyüğü olsa da, aslında Doğu Afrika ülkelerinde yaşanan kıtlık zincirinin sadece bir halkasıydı. Kıtlıkların ana sebebi ise bölgede yaşayan insanların tahıl tüketimine endekslenen yüzlerce yıllık beslenme alışkanlıklarıydı.

Sudan ve Somali’nin de dahil olduğu ‘Afrika Boynuzu’ndaki kırsal bölgelerde toplayıcılık, avcılık ya da balıkçılık namına kültürel olarak neredeyse hiçbir birikim olmadığı için, kıtlık yüzlerce yıldır bölgenin en kadim problemi haline gelmişti.

KESK İstanbul Şubeler Platformu Kadıköy'de: "En son arkadaşımız geri dönene kadar mücadeleye devam edeceğiz, KHK'lar gidecek biz kalacağız!"