94 yıl önce bir hayalle başlayan yolculuk,
şimdi yün ipliğinde, dokuma tezgâhında, çocukların gözlerinde yeniden can buluyor.
Bu forma; köy meydanından stadyuma,
emekten arma’ya uzanan bir mirasın izini taşıyor.
Çünkü bu forma, sadece sahada giyilmez…
Bu forma, bir halkın
“TÜRKİYELİYİM YERİNE TÜRK’ÜM DEMEK İSLAM’A AYKIRIDIR” DEDİĞİMİ VARSAYAN YALANCILARA CEVABIMDIR…
Bugünkü yazımın hiç bir yerinde “Türkiyeliyim yerine Türk’üm demek İslami akideye aykırıdır” şeklinde bir sözüm olmadığı halde böyle dediğimi servis ederek iftirada bulunanları aziz
Devletimizin Kürtçe televizyon kanalı var.
Diyanet 8 dilde hutbe veriyor.
Nedense o diller arasında Kürtçe yok,
Umarım Diyanet bu eksikliğini tez elden giderir.
Kürtçe tıpkı Türkçe gibi aziz dilimizdir.
Bölmez, birleştirir.
İlim adamı kılığına bürünüp devletin sopasını çağırmak, ilim değil ideolojik militanlıktır. Düşünceyi terörle eşitlemek, hak talebini dinamit saymak, aslında fikirsizliğin itirafıdır. Bu yaklaşım 12 Eylül’den kalma bayat bir refleks; hakikati tartışmaktan aciz olanların, devleti
Lafla peynir gemisi yürümüyor. Bölgedeki İsrail gerçeği olduğu sürece büyük çaplı savaş yaşanacağını düşünmüyorum. İşin komiği Türkiye'nin bundan dili çok defa yandı, halâ neyin inadı anlamak zor!?
Mehmet Göktaş:
- Allah’ın Resul’ü ve Sahabenin hayatında hep şuna rastlarız, ya bir Yahudi komşusu vardır ya da Hristiyan bir tüccar ile ticaret yapmıştır, sürekli başkasıyla bir arada yaşama vardır. Homojen bir yapı söz konusu değildir. Günümüzde ise tek tipçilik
Prof. Dr. Abdurrahman Eren:
Dünyada ortalama Anayasa yapma ortalaması 10’dur, Türkiye’de ise 5’tir. Zannedildiği gibi çok anayasa yapıyoruz algısı yanlıştır.
Yaptığımız 5 anayasa tecrübemiz ile Anayasa’larda yöntem sorunu netleşmiştir. Yöntem olarak yeni bir Anayasa