Bazı insanlar hayatta sizin başarılarınıza ve mutluluğunuza sevinmezler. Onlar sadece; siz onlardan daha aşağı koşullarda olduğunuzda yanınızda olurlar. Size merhamet etsi, yardımcı olmaya çalışsın, acısın, akıl versin yalnızca bu rollerde hayatınızda bulunmak isterler.

İç sıkıntısı, hüzün, hayal kırıklığı… Gerçek duygulardır, vardır, dünyanın gerçeğidir. İnsan ne kadar yaşamak istemese de yaşarken bulur kendisini. Ve tüm bu zorlu halleri daha kolay atlatmanın bir yolu da; gerçekten dinleyen, anlayan, duygusal destek veren birinin varlığıdır.

Hayal kırıklığına uğrayan insan inkar etmek ister yaşadığını, bu yüzden karşısındakinin açıklamaları ile avunmayı ona inanmayı seçer. Gerçeği kabul ederse büyük bir acı ile baş başa kalacaktır bir şeyleri değiştirmesi gerekecektir. Bu zor olanıdır.

Sınır koymayı bilmezsen, kendine yapılmasını istemediğin şeyin defalarca kez yapılmasına maruz kalırsın. Sınır; yapılmasına izin verip şikayet etmek değildir. Sana neyin yapılıp yapılmamasına karşı gösterdiğin çizgidir.

Bazen siz bir şeylerden vazgeçene kadar anlamaz anlatmak istediğinizi. Ne zaman pes eder geri çekilirsiniz, o zaman görmeye başlar varlığınızı. Siz ilişkiyi öncelerken, o kendini önceler. Ne zaman siz kendinizi öne koyarsınız o zaman ilişkideki yokluğunuz görünür

Allah’ım; neyi değiştirmem gerekiyorsa bana onu anlama feraseti ve değiştirme cesareti ver. Senin kulunuz, sana sığınıp senden yardım diliyoruz. Her şeye muktedir olan sensin…

Kendi hayal ettiğin ilişkiyi, karşındaki kişi ile yaşamaya zorlayarak gerçekleri gözden kaçırırsın. Bir ilişkide tek taraflı çaba varsa bazen durmak gerekir. Olmayanı zorlamanın anlamı yoktur. Belki de çaba gösterdiğinde sonuç alacağın alanlara yönelmenin zamanı gelmiştir.

Manipülasyon her zaman öfke ile bağırarak gelmez. Bazen çok sakin tavırların arasındadır.