Ey ima edenler, net olun! Çünkü anlamıyoruz;)

“Bir yerden ayrılmaktan korkma, oraya bağlı kalmaktan kork, alışkanlıklarından kork. Hep aynı kalmaktan kork.” - Guy Finley / Vazgeçebilmek

en konuskan ve en sessiz halinin karsindaki kisiye bagli olmasi hakkinda

Söze dökemediğimiz duygular olduğunda bedenimiz bizimle konuşmaya başlar.

Hayat, insanlar ve yapılabilecekler sandığımızdan çok daha zengindir ve hiçbirşey alternatifsiz değildir.

mükemmeliyetçiliğin getirdiği erteleme ve ertelemenin getirdiği mükemmele ulaşamama paradoksu

Adam Philips’in kaçırdıklarımız kitabını okumakta neden bu kadar zorlandığımı düşünüyorum…

Ben burda kendi kendine konuşma işini sevdim😃

Outlander ve Vikingler gibi soğuk ve karanlık çekimi olan dizileri asla izleyemiyorum🥺

Yetişkin bir insanın yaşamındaki en önemli ve en etkili kişi, bizzat o kişinin kendisidir. Eğer çözümü ve değişimi başkalarında görürsek hiçbir zaman sonuç elde edemeyeceğimiz ve kendimizi çaresiz hissedeceğimiz bir yaşam süreriz.

Bakın şöyle keyiflice bir kitap okumak, film izlemek için bile insanın iç hesaplaşmalarının en azından biraz hafiflemiş olması gerekiyor.

Belirsizlik ve sürekli bir beklenti hali o kadar yorucu ki…

çok istediğin şeyden hayırlısı buymuş deyip vazgeçmek..

Psikolog Carl Jung şöyle der: “İnkâr ettiğiniz şey sizi bastırır. Kabul ettiğiniz şey ise sizi dönüştürür.”

Sorunu “kendimiz” olarak görmek bizi çözümsüzlüğe iter. Sorun olan ya da olmayan “biz” değil, tepkilerimizdir.

Anlatacak bişeyi olmayan düz kız era’sından nasıl kurtulabiliriz