Kazanmak zorunda olduğumuz bir hayat var. Gençliğimiz baltalandı, gözümüzün önünde, beynimizin içinde çürüyor en kıyak yıllarımız. “İyilik kazanacak” telkinine karın tok. Kafamıza dayatılan kötülük namlusunu çevirip ananızın amına sokacağız. Helal kazanıp size haram edeceğiz

İlaçla zehri birbirinden ayıran tek şey dozuymuş. İyileşiriz sandık, zehirlendik

Eğer yaşadığını kanıtlayamazsan bir istatistik olarak kalacaksın

Ama umutsuz değiliz

yagmur islanmayana ask yasamayana savas savasmayana guzel

Suçlu günahı işleyen değil; suçlu karanlığı getirendir

Hayattan zevk almak için her şeyin dört dörtlük olması gerektiği yanılgısı bana çok şey kaybettirdi

bizim hayat sineması

Doğmuşuz

Sabaha kadar uyutmayan dert bir gece hiçliğe dönüşür

Rahatınız bozulmasın diye hangi doğrudan vazgeçtiyseniz o fiyata satıldınız demektir

Biz bu dünyaya ölmek icin geldik

“sevgilime hediye aldığım yeni sezon formasını”

hayatında ne kadar kötü şey yaşarsan yaşa gs bir şekilde seni mutlu edebiliyor

ırak'ın kuzeyinde görev yapmış bir asker: “biz giderken kimse bize biz bir gün terörle anlaşacağız demedi, hakkımı helal etmiyorum!”

"Mutluluğu bile bir eşya gibi elinizle tutup, götünüze sokmadan hissedemiyorsunuz."

Ekilir ekin geliriz, ezilir un geliriz