özlemin eylem gerektirmediğini öğreniyorum yavaş yavaş. mesela çok özlediğim bir yer var ama her defasında gittiğime pişman edildiğim için artık gitmiyorum. artık özlem eylem gerektirmiyor.
"İzin ver, ben de gireyim kafanın içine. Laflayalım, dertleşelim biraz. Çekeyim bir sandalye, oturayım ben de kafanın içinde. Oturayım bir kenarda Allah aşkına."
benden görece çok daha ilerde olan insanlar için tek bi empati veya teselli kırıntısı kalmadı bende, nolur bende olmayan ama çok istediğim şeylerle ilgili gelip bana şikayetlenmeyin