#XYıldönümüm müş bugün. Bir twit atarmısın dedi. Teşekkürler X!

Yarısı çocuk ve bebek 40 bin canın katili, soykırımcı, savaş suçlusu kişiyi ABD kongresinde ayakta çılgınca alkışlayan üyeler; SİZ İNSAN MISINIZ? Tüm kongre bu suçu işlerken tek başına “ savaş suçlusu” pankartı açan kahraman kadın üye; bende seni ayakta ALKIŞLIYORUM!

Bugün bir mağazanın alışveriş çantası üzerinde yazan yazı dikkatimi çekti: Hayatınızı SADELEŞTİRİN! Ne güzel, ne kıymetli bir öğüt. Herkes için, hepimiz için ibretlik bir tabela.

I think the winner will be Trump. You wonder why? This is the well-known story that everyone knows. Once you seen the bottom, you definitely reach the top. #Trump2024.

Toplumun her kesimini birleştiren, hepimizin hayatına şarkılarıyla giren, bize nefreti öfkeyi değil sevgiyi öğreten büyük usta, gerçek sanatçı #ferditayfur nur içinde yat. Mekanın cennet olsun. “Bizim sokaklar” sensiz!

Hala Türk futbolundan bahsediyorlar. Anadolu insanı kendi takımına sahip çıkmayıp kendi şehrine gelen 3 büyütülmüşleri meşalelerle karşıladıkça, kendi kluplerinin başkanları bile 3B leri tuttukça ülke futbolu mu kalır? 60 yıllık bu masal böylece devam eder gider. Geçmiş olsun.

Ülkede habercilerde bir garip. Saatlerdir kar yağışını haber yapıyorlar. Sanki temmuzda kar yağıyor, sanki ekvator ülkesiyiz. Kıştayız ve kar yağabilir sevgili arkadaşlar. İzninizle diğer haberlere geçsek.

İstanbul’un Ankara’ya dönüşünü ve Ankara’nın her bayramını severim.

Geldiğinde kral ilan ettikleri, soru sormaya çekindikleri, hazırolda bekledikleri meşhur teknik direktörü şu an yaylım ateşine tutuyorlar. Tipik bizim millet..

Ünlü bir iş kadını: markayla gezmek utanç vericidir. Alkışlıyorum bu veciz sözü. Her geçen gün bu bilincin arttığını görüyor ve çok seviniyorum. İnsanı insan yapan üstünde taşıdıkları değil, içinde taşıdıklarıdır.

Yeni toplumsal takıntımız: İnsanları “Turkey” değil “Türkiye” demeye zorlamak. Biz evrensel gelişim verileri güçlü, saygın, pasaportu her kapıdan vizesiz geçen bir ülke olalım da kim ne derse desin, bize ne..

Sevmediğimiz insanlar hasta olduğunda onların iyileşmesini istemiyorsak, isteyemiyorsak halen insan olamamışız demektir.

İtalyanların meşhur şarkısı “ Çav Bella” yı onlardan daha çok seviyor, onlardan daha iyi söylüyoruz. Zaten o yüzden çok gelişmiş ve batılı bir toplumuz. O kadar iyi söylüyoruz ki çav bella dan sonraki hiç bir kısmı bilmiyoruz.