İnsan pis kokular içinde doğar hastalana hastalana çürümek için.

Yanılmak, kandırılmış olarak yaşamak ve ölmek; insanların yaptığı budur.

Yiyorum, içiyorum, uyuyorum, gezmeye çıkıyorum ama birden keyfim kaçıyor, bir boşluk duyuyorum.

O asla bana ait değildi ama onu kaybetmek kalbimi kırdı.

“Gül açar , bülbül öter” her yer lâlezar olur .

Unutmayın ,kanatlarınız yorulup ; umudunuzu yitirdiğinizde ve uçabildiğiniz kadar uçtuğunuzda ,yolu yarıladınız demektir .

Her şeyi yarına götüremezsin bazı şeyleri bugünde bırak.

Gitme o güzel geceye usulca İhtiyarlık yanmalı ve saçmalamalı gün kapandığında; Öfkelen, öfkelen ışığın ölümünün karşısında

Aklınıza delilik çökünce bedeniniz harap olur.

Hiç siz zaten oradayken, yerinizi başkasıyla doldurmak istedikleri oldu mu ?

Kafanıza taktığınız şeyleri mezara götüremezsiniz ama onlar sizi götürür.

Hatıralar. Hep hatıralar. Bir türlü bugüne adapte olamıyor, kendini ısıtmak için geçmişin dolambaçlı dar sokaklarında dolaşıp duruyordu.

Düştün diye yerde kalmak zorunda değilsin.

İrvin Yalom demiştir ki , iki kez ölürsün . İlki nefes almayı bıraktığında , diğeri de biri adını son kez söylediğinde .

"Eyleme dönüşmeyen arzu, ruh bozukluğuna yol açar."

Romalı şair Catullus, "Nefret ediyorum ve seviyorum. Niçin böyle, bilmiyorum" demiş.

Unuttum diyemem fakat üzerimde bi tesiri kalmamış.

Yolcuların yolcusuyum,yolum tozlu topraklı

Dil, hep ağrıyan dişi yoklar.

Onlar kalbini kırmadan önce kimdin sen ?