Bugün Mimarlık tarihçisi Prof. Mimar Afife Batur'un ölüm yıldönümü. Kendisini 16.12.2018 Günü yitirmiştik. Eşi, Mimar Selçuk Batur'la birlikte bir süre ÇEVRE Dergisini de çıkarmışlardı. Afife'yi ve eşi merhum Selçuk Batur'u yine sevgi ve özlemle anıyoruz.

Mimarlar Odası İstanbul Şubesi etkinliği: Arama Kurtarmada Mimarın Rolü: Olağan ve olağanüstü doğa olaylarının afetlere dönüşmeyeceği, doğanın hakları olduğunun farkında, iyi tasarlanmış mekânlar, yaşam çevreleri ve kentler oluşturmanın asli sorumluluğumuz olduğu bilinciyle…

İTÜ Vakfı Yayınları’ndan Yeni Kitap: Prof.Dr. A.M. Celâl Şengör’ün Veda Dersi: “Prof.Dr. A.M. Celâl Şengör, kitabın içeriğini şu bilgilerle açıklıyor: Bu makale, 23 Mart 2022 tarihinde İTÜ Maden Fakültesi’nde verdiğim veda dersimin kısmen genişletilmiş halidir." İTÜ VAKFI

Mimari tasarımda ve endüstriyel tasarımda "yenilikçilik" esastır. Kentsel tasarım ve içtasarım, mimarlık alanının bütünleyici dallarıdır. Bütün bu dallar sürekli olarak, çağa uygun, yenilikçi, özgün eserler üretmek konumundadır.

"Bilim insanlarının karşı çıktığı 'Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin olarak alınan Rezerv Alanı İlanı ve Çevre Düzeni Planı, İstanbul 5. İdare Mahkemesi tarafından hukuka aykırı bulunarak iptal edildi." (Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi-26.12.2024)

2024 yılı içerisinde, YAPI Dergisi’nin web sitesinde yayınlanmış en çok ilgi çeken yazılar arasında benim de "Seçkin Bir Aydın, Seçkin Bir Mimar: Bülent Özer" başlıklı yazım var. Okumak isteyenler için: yapidergisi.com/seckin-bir-ayd… YAPI Dergisi

Yeni yıl, yaratıcı fikirlerin ve ilham veren tasarımların yılı olsun. Her çizginiz geleceği şekillendirsin, her detayınız yaşama değer katsın. 2025’te mimarlığın, insanla, doğayla ve hayal gücüyle buluştuğu yepyeni ufuklara ulaşmasını ve esenlik dolu bir yıl olmasını dileyelim!

Kentlerin nüfusu hızla artarken, "sürdürülebilir mimarlık" kaçınılmaz bir gerekliliktir. Doğa dostu malzemeler, yenilenebilir enerji ve çevreye duyarlı tasarımlar, geleceğin şehirlerini biçimlendiriyor. Mimarlık, yalnızca estetik değil, aynı zamanda ekolojik bir sorumluluktur.

Toplum,Türkiye’nin kendisini dünyaya tanıtabildiği tek sanat dalı olan “mimarlık”ın pek farkında değil.Cumhuriyet’in kuruluşuyla yoğun bir şekilde gündeme gelmişse de,ilerleyen yıllarda,sağlıksız kentleşme,zayıf kentlileşme,arsa spekülasyonu ve rant kıskacında darboğaza girmiştir

Mimarlık, sadece binalar inşa etmek değil; insanlara yaşam çevreleri sunmaktır. Malzeme, ışık, mekân ve estetik bir araya geldiğinde insan ruhuna dokunan bir sanat ürünü ortaya çıkar. İyi mimarlık, insanların kendisiyle ve çevresiyle uyum içinde yaşamasını sağlar.

Mimarlık, yalnızca binalar inşa etmek değildir, kültürü, tarihi ve yaşamı şekillendiren bir sanattır. Çevremizdeki yapıların geçmiş dönemleri ve bugünü nasıl anlattığını düşünelim! Mimarlık, insanlığın geçmişini geleceğe aktaran bir sanat dalıdır.

Şehirlerler, insanlık tarihinin aynasıdır. Mimarlık, bu aynadaki yansımayı güzelleştirme sanatıdır. İyi yaşanabilir şehirler, bilinçli tasarımın ve sürdürülebilir mimarinin eseri ve göstergesidir.

Güncel iyi mimarlık örneklerinin azlığından yakınıyoruz. Soralım: Türkiye'nin çağdaş mimarlık ürünleri tarihselci, diriltmeci yapılar mı olmalı?.. Günümüzden geleceğe, yeni kuşaklara miras olarak çağdaş iyi mimarlık örnekleri bırakmalıyız.

Mimarlık, hızla değişen dünyamızda çağdaş yaratıcılıkla biçimleniyor. Tarihsel birikimimize sahip çıkarken, geleceğe de ilham verecek, örnek olacak projeler üretmeliyiz. Mimarlık, geçmişi referans alarak geleceği inşa etmektir. Kültürel miras, çağdaş tasarımın ilham kaynağıdır.

Mimarlık, boşlukları, ihtiyaçları anlama ve onları yaşanabilir mekânlara dönüştürme sanatıdır. İyi bir bina ya da yapı, yalnızca estetiği değil, işlevselliği ve insan deneyimini de gözetmelidir.

YAPI Dergisi'nin 495. sayısı (Ocak-Şubat) çıktı. Bu sayıda benim “Ne Demiştik?” başlıklı yazım var. Prof.Dr. Celal Abdi Güzer, Prof.Dr. Mehmet Çubuk, Prof.Dr. Şengül Öymen Gür ile Doğan Tekeli'nin de yazılarını bulabilirsiniz. YAPI 495'te buluşalım. YAPI Dergisi

Mimar, yalnızca yapı tasarlamaz; insan duygularını, ihtiyaçlarını ve hayallerini biçimlendirir. Her mekân bir deneyimdir. Bu deneyim, tasarımcının vizyonuyla hayata geçer. Şehirler, mimarların imzasıdır. Her yapı, bir dönemin ruhunu yansıtır. Gelecek, geçmişten de esinlenir.

Nisan başında Ayşe, Hayzuran ve benim Kıbrıs TMMOB'nin konuğu olarak 3 günlük bir Kıbrıs ziyaretimiz oldu. İstanbul'dan uçakla Lefkoşa'ya gittik. Kıbrıslı meslektaşlarla deneyimlerimizi paylaştık. Kıbrıs güzel bir Akdeniz adası, Lefkoşa da hoş bir şehir olmuş. Görülmeye değer.

YAPI Dergisi'nin 496. sayısı (Mart-Nisan) çıktı. Bu sayıda benim “Çarpık Ketleşmeden, Çarpık Dönüşüme...” başlıklı yazım var. Prof.Dr. Celal Abdi Güzer, Prof.Dr. Mehmet Çubuk, Prof.Dr. Şengül Öymen Gür ve Dr. Erdem Ceylan'ın yazılarını bulabilirsiniz. YAPI 496'da buluşalım.